Beşiktaş seyircisiyle, stadıyla, futbolcu kadrosuyla ligimizin gerçek büyüğü olma yolunda.. Gençlerbirliği kendi yarı alanına yaslanıp, Beşiktaş akınlarını durdurmaya çalışıp kontra-ataklarla hücum girişimlerinde bulundu. Başkent ekibi takım savunmasını disiplinli bir şekilde yaparken, Beşiktaş sakin ve sabırlı oynamasına rağmen girmiş olduğu gol pozisyonlarında ilk önce Lens’le sonra da Babel’le tehlike yarattı. Ama ne yazık ki bu pozisyonlarda her iki futbolcu da çok kötü vuruşlarla golü bulamadı.
Gençlerbirliği gol pozisyonuna girmesine rağmen Beşiktaş kalecisi Fabri çok önemli kurtarışlar yaptı. Konuk ekipte Sessegnon’un frikik vuruşu gollük olurken, bir kez daha Fabri’nin direk dibinden çıkardığını gördük. Beşiktaş maçın ilk yarısında baskılı oynamasına, rakibine üstünlük kurmasına rağmen beklenen golü bulmaktan uzak kaldı. Siyah-Beyazlılar 11 şutun ancak birinde isabet sağladı.
İkinci yarı başında ise Lens’in vuruşunda Gençlerbirliği kalecisi Hopf gole izin vermedi. Böylece Beşiktaş bir golden daha mahrum kalmış oldu. Sonrasında Tolgay’ın ara pasına Talisca golü atan olunca, beklenen Beşiktaş sayısı geldi. Kartal’da vasıfsız görüntü verenlerinbaşında Lens gözükürken Quaresma’yı aratmadı diyemeyiz. Ne bir orta, ne herhangi bir rakibini çalımla geçme, ne de bir gol vuruşu varken, böylesine bir Lens’i seyretmek her Beşiktaşlı taraftar için kabus oldu. Negredo oyunu iyi yorumluyormuş. Ama bu maçta izlediğim Negredo, hiçbir vasfı içinde gözükmezken, beklenini vermekten de uzak kaldı. Ben Medel’i çok beğeniyorum. Bu kadar oyun anlayışı mükemmel olan kısa boyuna rağmen zamanlaması mükemmel gözüken, oyundan hiç kaytarmayan savunma oyuncusuna vallahi de billahi de şapka çıkarırım.
Beşiktaş kendi evinde oynamasına rağmen kaçırdığı gollere üzülmesi gerekirken Anderson Talisca’nın attığı gole sevinen oldu. Beşiktaş ligimizin zirvesine tırmanırken, taraftarlarına da gelecek için iyi niyetli görüntüler sergiledi.