Fransa hangi turnuvada şampiyon olduysa, hepsi kendi ülkesinde düzenlendi. Başka yerdeki şampiyonalarda sürekli nal topladı. Zaten hem FIFA hem UEFA, evsahibi takımlara karşı koruyucu bir zırhı her zaman ellerinde hazır tutmuştur. Fransa bundan da her seferinde yararlandı. Ama bu kez olmadı.
Portekizliler, ortada geçen bir maçı bir şekilde onlara verileceğini hesap etmiş olmalılar. Tedbirliydiler... Ama Ronaldo’ya uygulanan sert müdahale, yıldız futbolcunun çok erkenden sakatlanmasına yolaçtı. Fransızlar ona çok acımasız girişti... Clattenburg, sanki olan biten normalmış gibi davrandı. Kasapları cezalandırmak yerine, ellerine satır verdi. Cristiano öyle gitti. Ben buna “Sakatlığı nüksetti” demiyorum. Yazık!
***
Fransa kendi evinde oynamanın verdiği doğal avantajla; Portekiz’e karşı pas oranlarında, topa sahip olmada ve pozisyon sayısında elbette üstündüler. Ama maçın mutlak hakimi değildiler. Portekiz’in her an herşeyi yapacak tehditkâr bir tavrı vardı.
Ama maçın ikinci yarısında, Fransa’nın açık ve net üstünlüğünü kabul etmek gerekir. Ürkütücü bir baskı kurdular ve gole çok yaklaştılar. Portekiz bunalıma girdi. Denge ciddi anlamda bozulmuştu. Türkiye’den iki ismin, Luis Nani-Ricardo Quaresma çiftinin ortak atağı dışında, Portekiz’in ikinci yarıda pozisyonu yoktu. Kalecileri sayesinde ayakta kalıyorlardı. Uzatmalara, direk ve Patricio sayesinde girildi. Bu kez Guerreiro’yla Portekiz direkten döndü. Ama iki dakika sonra Eder, Fransızları etti beter...Tebrikler şampiyon!