Yolsuzluk iddialarıyla ilgili operasyonların arka planında yatan komplocu, intikamcı ve dahî pornocu zihniyetin ifşa olduğunu, maşeri vicdanın evvela o zihniyetin sahiplerini yargıladığını gördükçe çıldırıyor, “Ama her şeyden evvel yolsuzluk iddialarına yoğunlaşmak lazım” diye çırpınıyorlar.
Yağma yok!
“İddialar doğruysa gereği muhakkak yapılmalı” demekten imtina edecek değiliz ve diyoruz işte: İddialar doğruysa gereği yapılmalı. AK Parti iktidarında AK Partili bir belediyeye veya hükümetin atadığı bürokratlara operasyon düzenlenmesi ilk defa olan bir şey değil. Herkes gibi onlar da suçlanabiliyor, yargılanabiliyor ve icabında hapse tıkılabiliyor. Bunda bir fevkaladelik yok. Başbakan da bunda bir fevkaladelik görmedi hiç. ‘Falanca belediyemize niye baskın yapıldı? Filanca bürokratımızın yolsuzluğuna niye göz yumulmadı?’ diye polise yahut yargıya hesap sorduğu vaki değil. Vakitlice haberdar edildiği halde engellemek için kılını bile kıpırdatmadığı böyle birçok operasyon, birçok soruşturma ve dava var. ‘Masumlar aklanır, çürükler ayıklanır, kervan yoluna devam eder’ dedi hep. Yine böyle olabilirdi. Niye olmadı? Çünkü malum kadrolar üzüm yemeyi değil bağcıyı dövmeyi, Türkiye’nin altını üstüne getirmek ve milleti milyarlarca lira zarara uğratmak pahasına Erdoğan’ın iktidarını sarsmayı hedeflediler. Bazı polis şeflerinin, altı ay önce tamamladıkları dosyaları üstlerine sunmayıp bir kenarda beklettiklerine dair kuvvetli iddialar var. Niye bekletmişler? Seçim sath-ı mailine girilsin ki Erdoğan’a iyice zarar versin diye… Üstlerine niye sunmamışlar? ‘Bizden değiller, bizim siyasi takvimimize uymayıp gereğini hemen yapmaya kalkarlar’ diye…
Demek ki neymiş? Yolsuzluk iddialarına gereken önemi vermeyenler, o iddiaları ortaya atanların ta kendileriymiş! Hükümeti yıpratmaya yarayacak malzemeler içinde bir malzeme gibi görmüşler yolsuzluğu! Asıl önem verdikleri şey, Erdoğan’dan ve O’nun bütün “yandaş”larından intikam almakmış!
İntikam öyle köreltti ki gözlerini, belki kendilerince çok dindar oldukları ve hatta Dîn’a adandıkları halde, pornoculuğa bile soyundular. Kardeşlerinin avret mahallerini görmek ve görüntülemek için pusuya yattılar veya başkalarını para karşılığı pusuya yatırdılar veya böyle bir sektör var da o sektörden ‘istifade’ etme yoluna gittiler. Günah avcılığına çıktılar arsızca. Çekilen porno videolarını ellerini ovuşturarak seyrettiler manyakça. Öyle bir gönül rahatlığı içinde görünüyorlar ki, bu alçakça ‘başarı’larından sonra şükür namazı da kılmış olabilirler diye korkuyorum.
Önceki gün düzenlenen o operasyonlarla son günlerde piyasaya sürülen porno kasetlerin birbirini tamamladığını görmemek için kör olmak lazım. Bunu göre göre ‘Önce yolsuzluk’ demek için de menfi manada çok saf olmak lazım.
***
Hucurat suresinden bir ayetin meali: "Müslümanların ayıplarını (ve gizli şeylerini) araştırmayın..."
Efendimizin (s.a.v.) bir hadis-i şerifi: “Birbirinizin özel ve mahrem hayatını araştırmayın."
Kulaklarımıza küpe etmemiz gereken başka bir hadis-i şerif: "Her kim bir Müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını, kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeylerini örterse, Allah'u Teâlâ da kıyamet gününde onun ayıplarını örter. Her kim de Müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile verirse, Allah da onun ayıplarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeşinin ayıplarını örten, bir ölüyü diriltmiş gibidir."
***
Allah hepimizi ıslah etsin.