PKK terörü, CHP’yi bir yol ayrımına getirdiği gibi HDP’yi de yol ayrımına getirdi. Bunun nedenini en açık şekilde HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan izah etti. Habertürk gazetesinde Kübra Par’a konuşan Tan’ın açıklamaları, tarihe not düşülecek kadar önemli. Aynen alıyorum:
“Bu eylemler (PKK’nın üstlendiği Midyat’taki bombalı intihar saldırısı, İstanbul Vezneciler saldırısı) daha fazla gerilimi, karışıklığı ve kaosu körükleyecek. Sonunda ülkeyi iç savaşın eşiğine getirecek, ardından askeri darbeye neden olacak eylemler...
“Kürt siyasal hareketleri topyekûn kesin bir yol ayrımındadır. Kürtler Türkiye’yle birlikte bir gelecek mi inşa edecek? Yoksa Türkiye’den ayrılarak ayrı bir siyasi gelecek mi inşa edecek? Bu sürecin benim açımdan cevabı nettir. Türkiye ile birlikte demokratik ve legal yollarla bir gelecek inşa etmeliyiz.
“Bir PKK yetkilisi, ‘2016 yılında devletin bu kadar sert bir şekilde üzerimize geleceğini düşünemedik’ dedi. Bu özrü kabahatinden çok daha büyük bir ifadedir. 7 bin Kürt genci hayatını kaybetmişse, sadece ‘pardon’ diyemezsiniz.
“HDP’nin bölünmesi ve yeni bir siyasi partinin çıkması ihtimali tabii ki var. Kürtlerin büyük çoğunluğu dindar ve muhafazakâr. Bu kitle HDP’de, güçlerinin çok üzerinde sol ve sosyalist temsilin olduğunu gördü. Seçim gecesinde “Bu sosyalistlerin zaferidir” söylemi tartışma yarattı.
“Muhafazakâr Kürtler kendilerini yabancılaşmış hissettiler. Kürt siyasetinde bir yol ayrımındayız şu an. Çatışma, iç savaş, devrimci halk savaşında ısrar edenlerle, buna karşı olup demokratik mücadeleyi seçenlerin bir yol ayrımı olacak. HDP’nin geniş tabanını temsil eden dindar, muhafazakâr kitle sadece şahıslar bazında değil kendi gücü oranında bir temsil isteyecek.
Bu savaş stratejisi devam ederse ve ağırlıklı sol, sosyalist, seküler söylem devam ederse farklı oluşumlar olabilir. Siyaset boşluk kabul etmez.
(Soru: 1 Haziran’da Murat Karayılan “Devrimci halk savaşı ile bağımsız Kürdistan’ı hedefliyoruz. Yeni bir dönem başlayacak” dedi. Bu açıklama üzerine HDP olarak nasıl bir tavır alacaksınız?)
“Kürtlerin geleceğini Türkiye’nin demokratikleşmesinde, ortak vatan haline getirilmesinde görüyorum. Murat Karayılan’ın açıklaması bütün legal kapıları kapatmak demektir. Kürt halkı devrimci halk savaşını istemiyor.
“Tayyip Erdoğan’ın düşmesi için Türkiye cehenneme dönecekse dönsün yanacaksa yansın” diyemeyiz. AK Parti’yi düşürmek için iç savaş yolu seçilirse sonucunda askeri darbe olur. Bu da bir felakete yol açar.
“Uluslararası siyasette Türkiye ile kavgası olanlar var. Türkiye’yle kavgasının ötesinde Tayyip Erdoğan’ı istemeyen, onu devre dışı bırakmak isteyen güçler var. AK Parti’yi iktidardan düşürmek isteyenler var. Bir de direkt İslam’la kavgalı olanlar var. Bunların tamamı siyasi kavgalarına alet olarak Kürtleri seçti. Kürtler isyan etsin, vursun, kırsın onların amacı gerçekleşsin; sonra Türkiye’yi dizayn etsinler istediler. Peki, bunda Kürt’ün faydası ne? Erdoğan’dan nefret edenler, beyaz Türkler, sol sosyalist marjinal gruplar, Amerika, İngiltere, Almanya, İran, Rusya Kürtlere ne söylüyorsunuz? Bütün bu unsurlar Kürtleri kiralık katil gibi kullanmak istiyor.
“Biz bu savaşın bir faydasının olmadığını söylüyoruz. Ortak bir vatanı, demokratik bir Ortadoğu’yu inşa etmemiz gerekiyor. Bunun ötesi çıkmaz sokaktır...”
Şahsen ben, bunları söyleyen Altan Tan’ın HDP’de kalamayacağını düşünüyorum. Zaten bu konuşmaya HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, “yolunu şaşırmış” tepkisini verdi...