Türkiye, Koronavirüsle mücadeleye odaklanmışken, PKK Diyarbakır Kulp’ta odun toplamaya giden 5 köylüyü katletti. 8 ay önce de yine Kulp’ta odun toplamaya giden 7 köylü katledilmişti.
HDP’nin önceki gün Meclis’te PKK’lı teröristler için af istemelerine denk geldi bu katliam. HDP’liler, dün de Meclis’te terörle aralarındaki ilişki konuşuldu diye kavga çıkardılar.
Bu arada ilginç bir şey oldu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; "PKK'lı teröristlerin alçakça tuzakladıkları patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun" dedi.
Bu yazıyı yazarken Akşener, Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu’nun açıkça PKK terör örgütünü kınayan bir açıklamalarına rastlayamadım.
Gerçi rastlasak ne olur. Kılıçdaroğlu’nun kınaması bile, kamuoyunun baskısı ile zorlama yapılmış bir açıklama gibi.
Kızmasınlar. Neden böyle bir samimiyet sorgulaması yapıyoruz?
Çünkü PKK’nın Meclis’teki siyasî kolu HDP ile işbirliği yapıyorlar.
Oy uğruna, politik hesaplar uğruna, “Erdoğansız Türkiye” planına sarılıyorlar.
Hele CHP… HDP yöneticilerinin, “İstanbul’u, Ankara’yı bizim sayemizde kazandınız” başa kakmasına bile ses çıkaramadı.
HDP yönetimi “şeffaf olun, bizimle ittifak yaptığını söylemekten çekinmeyin” bile dedi.
Neden CHP işbirliği yaptığı halde HDP ile açık bir ittifaka yanaşmıyor?
Kamuoyunun tepkisinden korkuyorlar… CHP’nin vatansever tabanının damarına daha fazla basmak istemiyorlar. İşte o tabanı Kılıçdaroğlu’nun tepki açıklaması ile idare ediyorlar…
Hâlbuki meselenin özüne sahip çıksalar ne olurdu?
Nedir meselenin özü?
PKK, vatanımızı parçalamak için Haçlı planlarının taşeronu bölücü bir terör örgütüdür. Tıpkı dinimize, milletimize, vatanımıza, devletimize ihanet eden diğer taşeron terör örgütü FETÖ gibi…
Unutmayalım, 15 Temmuz ihanetinden bir ay sonra, “Haçlıların ülkenizi işgal etmesi tehlikeli değildir” diyen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’dir…
FETÖ-PKK, ikisi de aynı yere bağlıdır. İkisini de İsrail, ABD, İngiliz, Alman, Fransız istihbarat örgütleri ve ülke yöneticileri destekliyor, himaye ediyor. Hele Washington bunu alenen, açıktan yapıyor.
Suriye’de PYD/YPG’ye 50 bin tır silah verirken, FETÖ elebaşını da Pensilvanya’dan kullanıyor.
Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, ellerini vicdanlarına koysun.
PKK ve FETÖ’nün, Batı tarafından kullanıldığı gerçeğinin farkında değiller mi? Bunların alçakça cinayetler işleyen terör örgütleri olduğuna inanmıyorlar mı?
Neden o zaman bu örgütlerin hamiliğine soyunuyorlar?
Yani Erdoğan kin ve nefreti, vicdanları o kadar mı karartıyor? Yani “isterse Türkiye batsın” noktasına öylesine mi savruluyorlar?
Neden bu bölücü eli kanlı terör örgütlerinin mensuplarına yandan/kenardan, milletimizin merhamet damarına basarak üstü örtülü af gayretleri içerisine giriyorsunuz?
İhanetin, hainlerin affı olur mu?
Biz, “acırsak, acınacak hale geliriz” düsturuna inanıyoruz.
Çünkü ne PKK ve destekçilerinde, ne de FETÖ ve destekçilerinde bir pişmanlık görmedik. Devlete düşmanlıklarında bir değişiklik görmedik. Tam tersine intikam, kin ve nefretin esiri olmuşlar.