Şu yazıya müstehzi bir kikirdeyişle başlıyor olmamı bağışlayınız ahali... Hoşş bazen gülmüyor oluşumuz da olayların komik olmadığı anlamına gelmiyor. Paspas örmeye kalksam aciz serilişlerini örnek alacağım tipleri yazmaya niyet ettim. Ya da şöyle yazsam, hani fotoğraf çekildikten sonra "Bakimm nasıl çıkmışım aaa gözüm kapalı çıkmış bir daha bir daha" diye yükselen sesler vardır işte o duruma isabet bir durumu yazacağım. Bir fotoğraf gördüm "aaaa karaktersiz çıkmışım bir daha bir daha" demekten acizlerin özenle istiflenişine hayran kaldığım bir fotoğraf.
İstanbul'daki tatil valizi tekerlekleri açıp kendini Karadenizin dalgalarına bıraksaydı inanın vurduğu kıyı, oturduğu kayadan daha insaflı olurdu. Karadeniz turuna çıkmışlar serpme kahvaltı tabağındaki müstakil semiz otu gibi pozlar.
Ben genelde hiçbir yere gitmeyeceksem İETT otobüslerine biniyorum muhteşem hizmet, hiçbir yere gitmek istemediğim için biniyorum ve hiçbir yere gitmiyorum tam benlik düşünsenize harika hizmet... Aaa bir bakıyoruz bunların otobüsü gidiyor şaşkınlığımın şarjı bitiyor adeta.
Gazeteciler de otobüse binmiş buraya kadar her şey normal lakin keşke o antrikotu yeseydin de şu gazetecilerle bir araya gelmeseydin dercesine bir tepki sağanağı. Bir kadın gazetecinin binmesiyle balata sıyrıldı ortalığı kesif bir tepki kokusu sardı.
Sizinle aynı gemide değiliz diyen ünlü mamüllerin o fotoğraftan sonra sizinle aynı otobüste değiliz tepkileri, korkarım her ne kadar patates olsak da sizinle aynı market arabasında değiliz diyenlerin ihtişamlı finaliyle son bulacak.
Mezkur gazetecinin adını buraya yazmayacağım israf haramdır kavlinden. Hangi kapta donarsam oranın alçısıyım diyenlerin o otobüste olmasına mı güleyim, yoksa demokrat pozlardan, her görüşe saygılıyız haykırışlarından bir anda " ceketini çıkaran adam, biz bunun için mi mücadele ettik" diyerek ağlaşan ünlü mamüllerin nakiz sefaletine mi güleyim...
Anlayacağınız kendi tabirlerince " O yiğit, o muhteşem, o pırlanta, o nirvanada kayak takımı adam bir anda salonu kapatan sünnet düğünü balonuna döndü nazarlarında.
Her şey çok güzel olacaktıcılar, hiçbir şey eskisi olmayacak diyerek burnundan kırmızı baloncuk çıkaranların gözüne görünmesin.
Bir de vız gelir tırsss giderler dedi mi? Dedi... Alkışlamayan ağaçları kesen bay musakkanın kibir uçlarına dokunmuşlardı çoktaaaann... O kurtarıcı adam, o sipirmen bir anda kilim tarayan gırgıra döndü işte.
Kazanın doğurduğuna inanan nüktedan kitle, kazanı kalaylama yarışına girdi işte.
Peki bu durum bizi ilgilendiriyor mu? Şöyle diyelim. Hani bizdik yandaş, hani bizdik lümpen ve kendinden menkul savsak, hani bizdik kendilerinden başka hiçbir sese tahammül edemeyen detone dalkavuk.
Bir fotoğrafa tahammül edemeyen boşların coşkusu mu konu, yoksa ceketini yağlayarak ütüleyenleri unutup "Tırs gidersiniz" diyen tatil valizinin kibir boşluğu mu?
Hadi çok şaapmayın ya, ay takma kafana canım ya...