Sabiha Gökçen’de meydana gelen Pegasus kazası kamuoyunda her boyutuyla tartışılıyor. Çünkü artık eskisi gibi olanı anlatıldığı haliyle kabullenen bir kamuoyu yok. Bakıyorum kaza gününden itibaren herkes soru soruyor.. Gün geçtikçe de o sorular sorular yanıt bulmaya başladı.
Misal yapılan ilk değerlendirmelerden anlıyoruz ki;
1) Boening 737/800 teknik bakımdan, sefere elverişlilik bakımından sorunsuz..
2) pilotlar yeterlilik, uçuş tecrübesi, sağlık durumu ve donanım bakımından çok iyi yetişmiş
3) kule ile irtibatta riskler paylaşılmış ... vs..
Anlaşılan ortada söz konusu kazanın yaşanmasına yol açan bir hata yok gibi görünüyor. Fakat gerçek şu ki elimizde üç kişinin içinde öldüğü üçe bölünmüş bir uçak var.. O halde ne oldu?
***
Dedim ya artık sorgulayan bir kamuoyu var. “Yaşandı bitti saygısızca” deyip geçemiyorsunuz artık hiç bir şeyi. Şirketin Ceo’su çıkıp kameralar önünde o sahte gözyaşlarıyla bir savunma yapmaya çalıştığında kimseyi etkileyemedi. Hatta çok daha kötüsü durup dururken bütün şüpheleri şirket üzerinde yoğunlaştırdı bu tavrı. Bunu vatandaş tamamen suçluluk psikolojisine bağladı. Peki o suçluluk durumu ne?
***
Pilotlar ısrarla, “kule bize pisti pas geç demedi” diyor. Yani bir anlamda sorumluluğu kule ile paylaşmaya çalışıyorlar. Oysa gerçek, anlatılandan çok farklı. Kule inişteki riskleri Pegasus pilotuna anlatıyor. Kendisinden önceki iki THY pilotunun pas geçtiğini de söylüyor. Bu bildikleriniz. Bir de yeni bir bilgi vereceğim size. İzmir Pegasus uçağının, inmeye çalıştığı dakikalarda, peşinden gelen (üçüncü) THY uçağı piste başka açıdan inebilmek için havada tur atıyordu. Malum olay yaşandığında İstanbul havalimanına gitti.. Yani o anda bütün yaşananlar, pistin o açıdan inilmesi için (en azından o anda inilmesi için) uygun olmadığını gösteriyor. Fakat pilotlar yine de inmeyi deniyor. Yardımcı pilotun verdiği savcılık ifadesinde anlıyoruz ki, iniş kararını iki pilot birlikte vermişler. Yani riskleri görmüşler, değerlendirmişler ve göze almışlar. “Biz bu uçağı indiririz arkadaş” demişler.. İndirebilirlerdi belki de. Ama indiremediler. İyi ama bu riski neden aldılar? Bugünden itibaren en fazla konuşacağımız iddia bu; yoksa Pegasus pilotları, mümkün mertebe pisti pas geçmemek üzere baskı mı görüyor?.. Öyle ya her pas, en azından 15-20 yolcunun bilet parasının havada yanması anlamına geliyor. Söz konusu havayolu şirketi, içtiğiniz bir bardak suyu bile parayla sattığı için; kimse “asla yapmazlar” diyemiyor.. Bakalım tahkikat neticesinde ne çıkacak ..