Geleneksel lezzetimiz pekmez özellikle çocuk sağlığı açısından mucizevi bir gıda. Günde iki kaşık pekmez yemek kansızlığı önlüyor, şekeri dengeliyor ve savunma sistemini güçlendiriyor.
Pekmez, meyvelerin sularının kaynatılarak yoğunlaştırılmasıyla elde edilen konsantre yiyecektir. Genelde ülkemizde pekmezin üzüm sularıyla hazırlanan türü sıkça tüketiliyor. Bunu dut, erik, elma, armut, keçiboynuzu gibi meyvelerden yapılanlar izliyor.
Geleneksel lezzetimizi besin değeri açısından incelediğimizde pekmezin mucizesini görüyoruz. Sıvı pekmezin 100 gramı ortalama olarak 36.5 gram su, 60 gram karbonhidrat, 3.5 gram madensel maddeler ve protein içerir. Pekmezdeki karbonhidratlar bağırsaklardan sindirime ihtiyaç duymayan glikoz ve fruktozdur. Pekmez yendikten sonra bu şekerler kana geçerek enerji verirler. 100 gram pekmez ortalama 293 kalorilik enerji sağlar. Pekmez minerallerden de oldukça zengin bir besindir ve 100 gram pekmezde ortalama 400 mg civarında kalsiyum, 10 mg civarında demir bulunur. Pekmezin beslenme yönünden önemi kolay enerji sağlaması yanında, kemik gelişimi ve sağlığı için gerekli kalsiyumla, kan yapıcı demirden de zengin olmasıdır. Besinden vücutta enerji oluşabilmesi için, kanın alyuvarlarının yeterli düzeyde olması gerekir. Alyuvarların yapımı için de demir gereklidir. Yetersizliğinde kansızlık olur. Pekmez hem enerji kaynağı ve hem de vücutta enerji oluşması için kan yapıcı maddeyi içermesi bakımından önemlidir.
Tahin eklemek faydalı
Pekmeze ceviz, susam, fındık gibi besinlerin karıştırılmasıyla elde edilen yiyecekler enerji ve mineraller yönünden zengin oldukları gibi protein de sağlarlar. Bu tür yiyeceklere en güzel örnek tahin-pekmezdir. 2 yemek kaşığı pekmez, 1.5 yemek kaşığı tahinle karıştırılıp yendiğinde 220 kalori civarında enerji, 4.5 gram civarında protein, 127 mg civarında kalsiyum, 3 mg civarında demir sağlar. Bu karışımının 2 büyük dilim ekmek ve 1 bardak sütle kahvaltı da yendiğini düşünürsek, ergenlik çağındaki bir gencin, günlük enerji gereksinmesinin dörtte birini karşılar. Bu tür yiyeceklere, özellikle, büyüme çağındaki çocuk ve gençlerin, zayıf, halsiz ve iştahsız kimselerin beslenmelerinde mutlaka yer verilmelidir.