İttifaklar belli ilke ve değeler çerçevesinde ortak hedeflere ulaşmak için yapılır.
Ortak hedef denilen şey ise sadece ortak rakibi tasfiye edip yerine geçmek değildir.
Ortak hedef ortak bir gelecek inşa etmektir.
Gelecek tasarımının nasıl olacağı da yine ilke ve değerlerle, siyasi tasavvur ve ideallerle ilgilidir.
Millet İttifakı'nın temel motivasyonu AK Parti'yi devirmek ve Erdoğan'ı tasfiye etmek.
Bunun ötesinde nasıl bir gelecek tasarladıkları, nasıl bir Türkiye özledikleri belli değil.
Birbirine ideolojik, siyasi, kültürel, sosyolojik açılardan benzemeyen hareketlerin ittifak yapması ortak bir gelecek inşasını zaten kapsayamaz.
Bu tür ittifaklar pazarlık ittifaklarıdır. Herkes bir şey koparmaya, herkes başka bir hedefe ulaşmaya, herkes başka bir amaca hizmet etmeye çalışır.
CHP'nin başını çektiği ittifak tam anlamıyla bir pazarlık ittifakıdır.
Çatı aday olacak mı, olacaksa kim olacak?
Partiler kendi adaylarını çıkaracaklar mı?
HDP ittifakta yer alacak mı?
Hangi liderler kabinede görev alacak?
Kim ne kadar bakanlık alacak?
Bürokrasi nasıl paylaşılacak?
Kurumlar nasıl bölüşülecek?
Tüm bu sorular çetin pazarlıkları ifade ediyor.
Cumhur İttifakı ne pazarlık üzerine kuruldu, ne pazarlıklarla yol aldı, ne de bir pazarlığa dayanarak devam ediyor.
Cumhur İttifakı'nın geçmişinde de geleceğinde, yani gelecek planlarında da pazarlık diye bir kavram yok.
Uyum, koordinasyon, işbirliği, birlikte hareket ittifakların temelidir ama bunlar salt pazarlığa dayandığında ilkesizliği, kuralsızlığı, hesapçılığı, menfaat çekişmesini beraberinde getirir.
Pazarlığa dayalı ittifaklar menfaat ittifaklarıdır.
Pazarlığa dayalı ittifaklar pamuk ipliğine bağlıdır.
Bir yerde pazarlık varsa orada her an her şey değişebilir, her an her şey olabilir, her an her şey bozulabilir.
Hele bir de HDP meselesinde olduğu gibi pazarlıklar gizli, örtülü, ikircikli bir şekilde yapılıyorsa orada tam bir kandırmaca ve sürdürülemeyecek bir durum vardır.
Gizli pazarlıklara, menfaat hesaplarına, kişisel ikballere dayanan ittifakların ne uzun ömürlü olması mümkündür, ne memlekete bir fayda üretmesi mümkündür.
"AK Parti'yi devirme" hedefi bir Türkiye vizyonu değildir.
"Erdoğan'dan kurtulma" amacı geleceğin Türkiye'sini kurma projesi değildir.
Gizli veya açık salt pazarlıklar üzerine kurulan ittifaklardan ülkeye hayır gelmez.