
CHP'nin "Şaibeli kurultay" soruşturmasındaki tanık ifadelerine 24 ekibi ulaştı. Canlı yayında sizlerle paylaştık. İnsan ifadeleri okurken "Gerçekten bunlara ülke teslim edilir mi?" diye kendisine sormadan edemiyor.
Bir gün önce Kılıçdaroğlu'nu açıkça destekleyip boy boy poz verenlerin Özel-İmamoğlu ikilisi tarafından gece yarısı pavyon kapısında ikna edildiğini öğreniyoruz. "İkna timi" cebinde binlerce dolarla dolaşıyor. Gece karanlığında Özel'e destek imzası verenlerin cebini dolarla dolduruyor. O imzalar anında "Saraçhane Medyası"na servis ediliyor. "Kılıçdaroğlu desteğini kaybediyor" algısı oluşturmak için adı "Saraçhane Bülbülü"ne çıkmış gazeteci kullanılıyor.
İstanbul'da otel lobisinde delegelerle bizzat İmamoğlu yüz yüze görüşüp ikna turu yapıyor. İmamoğlu, ikna ettiklerini şaibeli İETT bakım ihaleleriyle adı sık sık gündeme gelen, CHP Milletvekili Özgür Karabat'a paslıyor. Karabat torbalarla para dağıtıyor. İBB'nin alışveriş, market çekleri dahi bu dağıtımda ikna için kullanılıyor.
Para alanlara kurultayda "Özel'e oy verdiğini gösteren fotoğrafı çekip atacaksın" şartı koşuluyor. İşin acı tarafı da aslında herkes CHP'deki bu düzeni biliyor. Mesele sadece CHP ile sınırla kalsa dersiniz ki partinin kendi iç işi bize ne? Ama bu CHP ülkeyi yönetmeye talip,
İngiltere'ye "Manda ve himaye" ister gibi seslenen bir genel başkanları var. Yani demem o ki CHP'nin başına geçmek için böyle kirli parasal ilişkiler, organizasyonlar içine girenler ülkenin başına geçmek için hangi ilişkiler içine girebilir varın siz hesap edin...
Zira bu aynı zamanda bir duruş, ilke, omurga meselesi...

ÖZEL'İN DERDİ NE?
"CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in hem dış politika hem de ekonomi konusundaki okumaları neden bu kadar sığ?" sorusunu kafamda evirip çeviriyorum ama bir türlü karşılık bulamıyorum.
Sonuçta karşımızda bir asırlık partinin genel başkanlık koltuğunda oturan bir siyasetçi var.
Ben söylediklerini buraya yazayım.
Kararı siz verin.
Örneğin, Özel diyor ki: "Erdoğan, Suriye'de yaşananlar üzerinden bir hikaye kurup sözüm ona iktidara tutunabileceklerini sanıyor. Bu milletin Suriye'ye sevinecek hali yok. Bu millete Fetih Sureleri ile karın doymadığını söylemek anlatmak boynumuzun borcu."
Şimdi Özel'in Fetih Suresi ile derdi ne bilmiyorum?
Ama önümüzde bir Irak örneği var. DEAŞ ve PKK teröründen kurtulup görece de istikrarını sağlayan Irak'a Türkiye'nin ihracatı 13 milyar dolara yükseldi. Hedef 18 milyar dolara ulaşmak.
Aynı şekilde Suriye'de istikrar sağlandıkça Türkiye'nin komşusuna olan ihracatı artacaktır.
Yani CHP Genel Başkanı Özel, "Meseleye karın doyurma açısından bakıyorsa" dahi yanılıyor. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın Suriye'ye aralarında iş insanlarının da olduğu kalabalık bir heyetle yaptığı çıkarmanın karşılık bulmayacağını düşünmek saflık olur. Yani Türkiye bir yandan Suriye'nin istikrarına katkı sunacak, diğer yandan da kendisi de kazanacak. Suriye'deki istikrarın Türkiye'nin güvenliği açısından kıymetini zaten konuşmaya bile gerek yok.
Öte yandan elindeki tek sermayesi "Millet aç aç" söylemi olan Özel'in dış politika gibi ekonomi okumalarının da oldukça sığ olduğunu gösteriyor. Geçmişte "128 milyar dolar kayıp" kampanyası yapmışlardı. Şimdilerde CHP medyasıyla birlikte "45 milyar dolar yandı" diye bir kampanya yürütüyorlar.
Özel, grup toplantısında "19 Mart darbesinden sonra Mehmet Şimşek 45 milyar doları yani bir trilyon 700 milyar lirayı cayır cayır yakmak zorunda kaldı. Döviz daha fazla yükselmesin diye harcadı" diye konuştu.
Öncelikle MB rezervinin en yüksek olduğu seviye 173 milyar dolardı. Şu anda da 150 milyar dolar civarında. Yani Özel'in söylediği "45 milyar dolar harcandı" açıklaması doğru değil. Ayrıca MB'nin asli görevi zaten bu tür dalgalanmaların önüne geçmek. Kontrollü müdahale sebebiyle "İmamoğlu Suç Örgütü" soruşturmasının piyasalardaki dalgalanması 10 saati geçmedi. Peki ama MB müdahale etmeseydi ve Özel'in dediği gibi dolar 80 lira olsaydı daha mı iyi olacaktı?
Yani baktığınızda Özel, kriz, kaos üstünden iktidar hayali kuruyor olabilir. 2021'de Kılıçdaroğlu da aynı kafadaydı. Sırf CHP kazansın diye milletin kaybetmesini istemek ile "Millet aç aç" söylemleri birbiriyle çelişmiyor mu? Ayrıca MB doları frenlediği için ağır ağır piyasayı dalgalandırmadan geri alım yapması yani bir başka deyişle döviz alım satımından kar elde etmesi dahi mümkün.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ulusa Sesleniş" konuşmasında CHP'nin içine düştüğü işte bu çıkmazı eleştirdi...
Erdoğan "Muhalefet, yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmek için Batı'ya ve Batılı medya kuruluşlarına yalvarırken, biz Türkiye'nin itibarını küresel ölçekte artırmaya çalışıyoruz. Mandacılık hastalığından kendini kurtaramayan ana muhalefetin bizim bu ufkumuzu, bizim vizyonumuzu, Türkiye'yi 23 yılda nereden nereye getirdiğimizi anlaması zaten mümkün değildir" diyor. Takdir milletin elbette...

HAYATI KOLAYLAŞTIRMAK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, elektrikli araç şarj soket sayısının 28 bin 159'a, istasyon sayısının ise 11 bin 37'ye yükseldiğini duyurdu. Yani bu alanda gidişat iyi...
Ben de konuyu yakından takip ediyorum.
Çünkü bir süredir elektrikli otomobil kullanıyorum.
Açık söylemem gerekirse uzun mesafede şarj meselesi en kritik konulardan... Yolda sürücüye stres basıyor.
Aslında birçok noktada şarj cihazı var.
Ancak servis sağlayıcılar çeşit çeşit olduğu için telefona uygulama indirme, üye olma vs gibi bir sıkıntı var. Bir de çok tecrübem yok ama farklı farklı şarj soketleri sorunu da var...
Geçen bir şoför arkadaş "Ben de 15 tane uygulama var telefonumda, tüm sistemleri yükledim" dedi. Epey zahmetli bir iş.
Bu yüzden önerim bu istasyonların hepsinde kredi kartı ile şarj seçeneği olsun. Öyle uygulama, kayıt vs işlerine gerek yok. Plakanı gir. Ne kadar şarj yapmak istiyorsan, kartını okut. Kart bitince de hesaptan çeksinler olsun bitsin.
İnanın işler çok daha kolaylaşır.
Benimkisi bir öneri tabii işin içinde olanlar daha doğrusunu bilir.