Değişen hava şartları öncelikle mısır, pirinç ve buğdayı vuracak gibi görünüyor. Patates üretiminin azalacağı da tahminler arasında.
İklim değişikliği, tüm dünyada hızla devam ediyor. Olağandışı hava olayları dünyanın her yerinde sıklıkla yaşanıyor artık. Dünya ya aşırı soğukların ya da aşırı sıcakların esiri oluyor. Bahar günlerine şimdiden hasret kaldık. Küresel ortalama sıcaklıklar hala yükseliş trendini sürdürüyor. İklim hızla değişmeye devam ediyor. Bu değişim karşısında bitki örtüsünün de değişmemesi beklenemez tabii ki. Sebze ve meyvelerin yetişmesinde de alışkın olduğu hava koşulları değiştikçe bir fark oluşacaktır.
İklim değişince ürün çeşitliliğinin değişeceği öngörülüyor. Bazı ürünlerin daha kolaylıkla yetiştirilebileceği, bazı ürünleri yetiştirmenin zorlaşacağı bilim insanları tarafından onaylanıyor. Hal böyle olunca dünyanın pek çok yerinde bilim insanları bu konuya yönelik farklı çalışmalar yapıyorlar. Uluslararası Tarımsal Araştırma için Danışma Grubu (CGIAR), iklim değişikliğinin sonuçlarından biri olarak muzun pek çok ülke için hayati besin kaynağı olacağını belirtiyor. Dünyadaki özellikle gelişmekte olan pek çok ülke için temel besin maddesi görevi gören, pirinç, mısır ve buğdayın ileriki yıllarda azalacağı öngörüsü yapılıyor. İklim değişimiyle birlikte değişen hava şartları öncelikle mısır, pirinç ve buğdayı vuracak gibi görünüyor. Serin hava şartlarında yetişen patatesin de üretiminin azalacağı yapılan öngörüler arasında. Patates sevenlerin üzülmemesi için bilim insanları oldukça parlak çareler üretiyorlar. Farklı muz türlerinin patatesin yerine geçebileceği ve o türlerin üretiminin değişen hava şartlarına kolaylıkla adapte olabileceği, bu yüzden üretiminin yaygın şekilde yapılabileceği belirtiliyor. Yani görünen o ki ileride patates yerine muz pişirip yiyeceğiz. Küresel ısınma karşısında yetiştirilmesi kolaylaşacak besinlerden biri de börülce. İleride börülceyi sofralarımızda çok daha sıklıkla göreceğiz sanırım.
İklim dünya kurulduğu günden bu yana değiştiğine göre, gıda yelpazesindeki değişim de hiç kuşkusuz dünyada ilk kez yaşanmıyor. 20 yıl önce Afrika’da pirincin tüketilmediğinin altını çizen bilim insanları, şu an pirincin Afrika’da bir besin kaynağı olduğunu ve bu değişimin dünya var olduğu sürece devam edeceğini belirtiyorlar.
GIDA KORUMA PROGRAMI ŞART
Değişim kaçınılmaz, sadece atmosfer ve iklim için de değil kuşkusuz. Hayat pek çoğumuz için sürekli değişiyor; insanlar yaş aldıkça değişiyor, tabiat, bitkiler, hayvanlar, eşyalar, her şey zamanla değişiyor. Önemli olan, değişimin olumlu yönde cereyan etmesi. Sonuçta olumlu ya da olumsuz ortada bir değişim varsa, ona uyum gösterebilmek aslında yapılması gereken tek şey. Çok geç olmadan yapılabilecek ne varsa yapmak gerekiyor.
20-30 yıl içinde soframızda mısır, pirinç, buğday, patates gibi besin maddelerini görebilmek daha masraflı veya daha zor olacaksa eğer, o halde şimdiden önlem almak ve bir gıda koruma programı geliştirmek, atmosferik değişimlerin az yaşanacağı alanlarda risk altındaki besin maddelerini şimdiden yetiştirmeye başlamak gibi önlemler geliştirmek gerekiyor. Uluslararası gıda koruma programları çerçevesinde ürünleri korumak ve geleceğe taşıyabilmek çok önemli bir adım. Yoksa emin olun bu durum sadece kültür ve turizme katkı sağlayacaktır. Turizm ne alaka demeyin çünkü bazı yiyecekler ve tatlar yok olmaya yüz tutunca gıda müzeleri açılacaktır. Şimdi komik geliyor ama bu yaşanır. Ve o gün geldiğinde çocuklarımıza pirinci, patatesi müze ziyareti sırasında gösterebildiğimizde, emin olun hiçbirimiz gülemeyiz.
Bazı yiyecekler yok olmaya yüz tutunca gıda müzeleri açılacak. Komik görünüyor ama gerçek olabilir.
Küresel ısınma karşısında yetiştirilmesi kolaylaşacak besinlerden biri de
börülce.