Ermenistan ordusunun Karabağ’daki işgal sürdürme planlarına karşı, Azerbaycan’ın başarılı operasyonları sonucu, Erivan sokakları günlerdir kaynıyor.
Tabii Paşinyan Batı güçlerini temsil ediyordur. Ve haliyle Karabağ Ermenileri Grubunun Ermenistan siyasetindeki etkisi, Moskova tarafından yeniden devreye sokulmaya başlandı.
Moskova Ermenistan’daki Paşinyan yönetiminin bir an önce değişimini istiyor.
Paşinyan halen direniyor ve anlaşılan direnmesi için Batı’dan destek almakta.
Biden döneminin başlamasından önce, Ermenistan’da safların belirlenmesini isteyen Moskova için zaman daralıyor. Paşinyan ve Batılı İttifak yanında yer alan Ermeni diasporası ise, direnmenin sonucunu 20 Ocak sonrası dünya siyasetinde değişmesini bekledikleri duruma göre hesaplamakta.
Karabağ Ermenilerinin, Ermenistan siyasetinde hep Rusya frekanslı tutumu, geleneksel tutumdur. Ve Rusya, Batı’nın sokak hareketleri ile pekiştirerek iktidara gelmesine destek olduğu Paşinyan’ın hezimetle birlikte devreden çıkmasını arzu ediyor.
Hatta Yukarı Karabağ’ın statüsü konusunda Moskova’dan çelişkili beyanların altında yatan niyetin de bu olduğu açıktır.
Erivan sokaklarındaki vatandaşlar, ne kadar Karabağ’ın statüsü konusunda halen ışık gözükür kanaati olursa, bu sokaklarda Rusya frekansının zinde olmasına yardım edecektir.
Yeni muhalif lider olarak meydana çıkan Manukyan’ın “savaş askeri olarak bitti, lakin halen savaş devam ediyor” gibi mantıksız cümlesinin ardından Moskova’dan Vlentina Matfeenko’dan gelen beyan, işin rengini izah eder nitelikte.
Matfeenko diyor ki, “Moskova elinden geleni edecek ki, Karabağ’ın statüsü belirlensin.”
Oysa Rusya-Azerbaycan-Ermenistan liderlerinin imzaladığı ateşkes metninde statü söz konusu değil. Arada bir Putin’in “o geleceğin konusudur” demesi de, halen o kapı kullanılacak sinyalini vermekte.
Tüm bu durum Moskova’nın, Karabağ Ermeni Grubunun yeniden Ermenistan siyasetine hakim olması için, cezbedici konunun böyle yaklaşımla mümkün olacağını düşünmekte.
Umudunu Yukarı Karabağ’dan tam keserse, Ermenistan’ın Moskova’ya bağı konusunda ip elden çıkmış olacaktır. Bu sebeptendir ki, Moskova “statü konusunda” çelişkili beyanlar vermeye devam ediyor. Lakin kendisi de biliyor ki, bu isteğin gerçekleşmesi için konjonktürel durum değişmiştir.
Paşinyan’ın direnişine gelince, haliyle orta ve uzun vadede kaybeden lider olarak siyasi sahneden çekileceğine kesin gözü ile bakılmakta. Lakin halen Batı için işlevliği geçerlidir.
Paşinyan direnir ve devlet içinde desteği artarsa, ileride Rusya etkisinden Ermenistan’ın çıkarılması için daha verimli ortam oluşacağına inanılmakta.
Rusya ise şakaya gelmeyecek kadar Ermenistan konusunu, kendi frekansında halledip bitirme peşinde. Her ne kadar Paşinyan dirense de, Ermenistan Devleti içinde ciddi etki ve ilgi Rusya tarafında. Paşinyan’ın kilisede gördüğü muamele bile, Rus etkisidir. Kimseye sır değil, eski Sovyet ülkelerinin dini kurumları içinde, Rusya istihbaratına bağlı görevli yetkili şahıslar söz konusudur. Ve bu sadece kiliseler için geçerli değildir.
Paşinyan muhtemelen hangi saygısızlığı görürse görsün, Biden iş başına geçmesine göre, kendi tutumuna ayar vermekte. Başarır mı, başarmaz mı zaman gösterecek! Lakin net olan şu ki, Rusya’nın “kolay çözülür” gözü ile baktığı Paşinyan halen direnebiliyor. Sonunda çekilme kararı verse bile, bu Ermenistan siyasetinde, yeni Rusya karşıtı formatın da canlanmasına yol açacak cinstendir.