Hiç kuşkusuz Ermenistan halkı geçmişe değil geleceğine oy vererek Paşinyan'ın kazanmasını sağladı. İlginç değil mi Karabağ'da kaybeden siyasi figür yeniden seçimleri kazanıyor.
Nedenlerini Ermenistan sosyolojisini irdeleyerek anlamamız mümkündür. Ama yalın gözle bakıldığında net gözüken tek şey var.
Ermeni halkı Paşinyan'ın karşısına çıkarılan Taşnak zihniyetine Rusya frekanslı siyasete eli kanlı Koçaryan söylemine hayır dedi.
Ermenistan'ın ekonomik olarak çöküşle yüz yüze kalması vatandaşlarının çoğunun ülkeyi terk etmesi Koçaryan Sarkisyan iktidarlarının yolsuzluğa bulaşması hepsinin bu sonuçlara etkisi oldu.
Paşinyan'ın siyasi hayatına bakıldığında milletvekili döneminde dahil Karabağ'ın Azerbaycan toprakları olduğuna atıfta bulunduğu birçok söylemine denk gelebiliriz.
Rusya faktörü. Ermenistan içindeki Rusya faktörü giderek zayıfladığı açıktır. Rusya'nın bunca müdahalelerine rağmen Batı söyleminin giderek fazlalaştığı bir Ermenistan var karşımızda. Irkçı tezlerin kabul görmesine rağmen karın doyuramadığı bir realitede Paşinyan'ın orta vade için en uygun lider olarak görülmesi Ermeni halkının önceliklerinin değiştiğine işaret etmekte.
Şuşa beyannamesi ve barındırdığı müddealar dolaylı mesajlar sadece Ermenistan'a verilmese bile seçimlerin sonucunda bu beyannamenin rüzgarı olması da bir gerçekliktir.
Evet kısa görülen bu parantezde Rusya kaybetti. Tamamen yok olmasını beklemek abes olabilir. Çünkü Ermenistan içindeki katmanlarda Rusya vazgeçilmez unsur olarak karşımızda.
Lakin gelinen manzara Türkiye'nin söylemlerinin kabul gördüğü yeni jeopolitik durumun söz konusu olduğunu da bize izah etmektedir.
Karşısına bu kadar net Rusya dostu söylemlerle yolsuzluk ve ırkçı kafa yapısı çıkarmakla Moskova ciddi hata yaptığının muhasebesini yapacaktır hiç kuşkusuz .
Lakin bu tablo kalıcı barışın temelleri için önemli tablodur. Ermenistan toplumunda derinden derine idrak edilen ama toplumsal baskı yüzünden öne çıkarılmayan gerçeklerin söylenmesi için start verildi. Paşinyan bu anlamda savaşı kaybeden ama ekonomik kalkınma sözüne sadık kalırsa kazanan siyasetçi olarak ilke imza atmış olacaktır.
Ermenistan'da şimdilik ABD, Fransa kazandı. Bu Rusya'nın adımlarını etkileyecektir. Türkiye-Azerbaycan Hattı bakımından olumlu yansımalara şahit olacağız.
Paşinyan'a darbe girişimine Türkiye'nin zamanında reaksiyonu da bu sonucun bir parçası olarak okunacak ileride. Ermenistan toplumu düşmanlık duygularına rağmen Türkiye'nin tutumuna hep kulak vermiştir. Düşmanca besletilmelerine rağmen Paşinyan süreci yeni aklı selim tutumun mümkün olacağına umudu çoğalacaktır. Pasinyan eğer bu sonucu doğru okur ve toplumsal baskı ile siyasi refleksler vermekten kaçınırsa bölgesel gelişmelerin parçası olur ve daha uzun vadeli kazanımların odak noktasına dönüşebilecektir.
Tabii ki bu o kadar kolay olmayacak. Ermenistan toplumunun ezberlerden kurtulması zor ve meşakkatli yol ister. Buna uzun vadede nail olurlar mı onu bilemiyorum. Ama kalkınmanın refahın meyvelerini gördükçe değişimin kapılarının açılacağı normal durumlarda mümkündür. Ermenistan kendisini Batı'nın veya Rusya'nın çıkarlarının odak noktası diasporasının kuklası olmak yerine kendi kararlarını kendi çıkarlarına göre verebilecek konuma erişebilecek mi sorusuna cevabı bulduğunda çoğu sorununu çözmüş olacaktır