Davutçuların, kurdukları partinin aslında elitist bir cemaat yapılanması olduğunu, kurucular kurulundaki bir ergen ifşa etti. “Neden Davutoğlu’nun yanındasınız” diye sorduklarında, “en azından diploması var” diyebildi. Bu aslında, söz konusu hareketin yeni hiçbir şey vaat etmediğinin en açık göstergesi... Yani ‘Harika çocuk’ olarak ekibe dahil edilen birine, “neden” diyorsunuz, vereceği rasyonel bir cevap yok. Anlayacağınız, bu hareket bir “diplomalılar hareketi” olarak başlıyor. İlk öne çıkan bu olduğuna göre. Peki, diploma vurgusuyla kendince bir sınıfsal çizgi çizen bu ergenin sözleri, çok merak ediyorum, söz konusu partinin içinde bulunan ve akademili olmayan politikacıları incitmez mi? Ya da oyunu isteyecekleri vatandaşı. Sadece üniversite okuduğu için kendini daha yukarıda gören anlayışa vatandaşın itibar edeceğini mi düşünüyor bu adamlar acaba? Yanıldıklarını anlamaları bakalım ne kadar sürecek?
BROVO SÜHEYB ÖĞÜT BRAVO...
Yazar-Akademisyen Süheyb Öğüt’ün Aktüel’deki ‘Bravo Hocam Bravo’ başlıklı yazısını hatırlıyor musunuz? ”…Sizin bu partide tek bir rolünüz vardı, o da Erdoğan'a vekalet etmekti” diye başlayan o yazı. İşte o yazı, aslında kimin gerçekte nerede durduğunu göstermesi bakımından gerçek bir turnusoldu.. Zira öyle bir yazıyı, yazmak şöyle dursun, sadece twitter’da paylaştığım için uğradığım saldırıları anlatamam. Bugün Davutoğlu’na, Gül’e ya da Babacan’a veryansın edenlerin büyük bölümü o gün ya sessiz kaldılar ya da linç kampanyasına katıldılar. Bugün sözünü sakınmayanlardan bazıları o gün “Bilge Başbakan” dedikleri “lider”lerine söz söyletmiyorlardı. O yüzden işte denge gözetmeden, doğru bildiğini tüm açıklığıyla söyleyebilen Süheyb Öğüt’ü selamlıyorum. Bravo Süheyb Öğüt bravo..
ALKIŞLAR TUZLA'YA VE BELEDİYE BAŞKANI ŞADİ YAZICI'YA...
Şehir ekonomisinden sosyal belediyeciliğe kadar her alanda marka yatırımlarla isminden söz ettiren Tuzla, bilim ve şehirciliğin uyumunun ifadesi olan Şehrin İmzası Ödülü’ne layık görüldü. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, ilçesine daha önce de; Marina projesi ile kent ekonomileri dalında, Gönül Hanem projesi ile sosyal belediyecilik alanında birçok ödül getirmişti. Şimdi de Einstein’ın E=MC2(Enerji=Kütle x Işık hızının karesi) formülünden esinlenerek hazırlanan Uygulamalı Temel Bilimler Üniversitesi mimari projesi ile ödül aldı. Umarım bu ödüllü proje ile dünyada yüzümüzü ağartacak Aziz Sancar’lar, Gazi Yaşargil’ler, Ahmet Akgiray’lar yetişir.
GENÇLERE ROL/MODEL DE DEĞİL GİZLİ ÖRGÜT ÜYESİ DE...
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Forbes Dergisi iş birliğinde başlatılan, 30 yaş altında spor, sanat, eğitim, girişimcilik, medya, finans, hukuk ve müzik gibi çeşitli sektörlerde başarılarıyla ön plana çıkan 30 genç ödül aldı. "Forbes Türkiye" ve "Forbes ABD" editörleri tarafından belirlenen bu isimler arasında Aleyna Tilki de vardı. İnsanlar haklı olarak, ‘çocuklarımıza ilham verecek, başka isim mi kalmadı’ dediler. Bakanlık da sessiz sedasız listeyi revize ederek Aleyna Tilki ismini çıkardı. Tam da ödül gecesi, Beyaz TV’de Türker Akıncı’nın programında ise Aleyna Tilki’nin bir gizli tarikatın temsilcisi olup olmadığı tartışılıyordu. Usta yazar Abdurrahman Dilipak ise genç kızı ‘satanist’ ilan etmişti. Arz edeyim. Bu kız ne gizli örgüt üyesi, ne satanist ama ne de gençlerimize ilham verecek bir özel insan. Sadece şarkıcı. Çok özür dilerim ama ifrat ile tefrit arasında bir yer yok mudur? Seversen dinlersin, sevmezsen dinlemezsin. Sahneye çıkarıp, “işte gençlerimize örnek bir modeldir” demeden de beğenebilir, “satanist” demeden de uzak durabilirsin istersen.