Fransa’daki terör saldırılarının ardından Avrupa’da terörle mücadele tam gaz devam ediyor. Olağanüstü halin ilan edildiği ve ardından 3 ay uzatıldığı Fransa’da son bir hafta içinde adli mercilerin kararına ihtiyaç duyulmaksızın 1000’den fazla arama gerçekleştirildi.
Fransa’nın yakın komşuları da terör alarmından nasibini aldılar. Belçika önceki akşam saatler süren bir terör operasyonu nedeniyle yaşamı durma noktasına getirdi. Hayat durdu ve Brüksel’de devam eden kovalamaca nedeniyle halk evlerine kapandı. Basın, resmi makamların talebi üzerine haber yayınını kesti. Sosyal medyada operasyonla ilgili bilgi paylaşımı bir anda durdu. Belçikalılar, operasyonun en yoğun anlarında sosyal medyadan sadece kedi resmi paylaşarak, ironinin ve aslında resmi uyarılara tam anlamıyla uymanın dibine vurdular.
“Bizde olsa” diye başlayan cümleler kuracak olursak, cümlenin devamının nasıl geleceğini de çok iyi biliyoruz aslında.
Bütün bu hengame içinde öyle sahneler yaşanıyor ki. Bu yoğun sıkıyönetim günlerinden geriye işte o sahneler kalacak zihinlerde.
Paris’te yıllarca yaşamış ve ardından eşinin görevi nedeniyle Brüksel’e taşınmış olan arkadaşımın başına gelen bir olayı paylaşacağım sizlerle, Avrupa’daki terör ortamını daha iyi anlatabilmek için.
Adına Ali diyelim. Ali, yanında bir arkadaşıyla birlikte Türklerin yoğun olarak yaşadığı Bonne Nouvelle bölgesinde arabasında seyahat etmektedir. Yanından geçen eski bir arabadaki kişi kendisini dikkatle süzer. Ve sıkı durun. Birden iki motosikletli arabanın önünü keserler ve silahlar çekilir.
Birden 30 polis arkadaşımın çevresini sarar. Bağırarak ellerini yukarı kaldırmasını söylerler ve yaklaşan bir polis, silahı Ali’nin başına dayar. Trafik, Paris’in en işlek caddelerinden birisi olan Bonne Nouvelle Bulvarı’nda iki yönlü olarak kesilir. Yarım saatten fazla arabayı didik didik ederek ararlar. Kimlik tespiti yapılır. Ve Paris saldırısını gerçekleştiren şüphelilerden birisine benzemek dışında suçu olmayan Ali’den Fransız polisi özür diler.
Ha bir de tabi, arabası Belçika plakalıdır. Zira Paris’te 130 kişinin katledildiği saldırıların düzenleyicilerinin Brüksel’e kaçtığı yönünde haberler geliyor. Bugünlerde Paris’te eğer Belçika plakalı bir araçla dolaşıyorsanız ve hele bir de esmerseniz, aman dikkatli olun. Her an Fransız polisi başınıza silah dayayabilir.
Bu ilginç anekdotu sizlerle paylaştım ancak Fransa’nın terörle mücadeledeki haklı ihtiyatının altını da çizmek gerektiğini vurgulayayım aynı zamanda. Zira, geçtiğimiz günlerde birkaç günlüğüne gittiğim Paris’te yerinde gördüm ki, o cıvıl cıvıl Paris sokaklarında terörün soğuk hayaleti kol geziyor ve bu travmanın aşılması için terörle etkin bir mücadeleye de ihtiyaçları var Fransızların. Ve tabi dostların sakinleştirici ve güven telkin edici mesajlarına.