Geçen Cuma akşamı 24 TV ekranlarında yayınlanan Kadınlar Meclisi’nde MHP’deki kongre tartışmalarını, mahkemeler üzerinden yürütülen siyasi rekabeti ve paralel yapının emellerini konuşuyorduk. MHP Genel Başkan Yardımcılarından Semih Yalçın’ın yaptığı bir açıklamayı hatırlattım. Yalçın açıklamasında “Akşener’in kumpanyasını destekleyen 28 holdingi biliyoruz, vakti gelince açıklayacağız” diyordu. Ben de “iç hukukunu işletememiş, iç huzurunu sağlayamamış bir parti görüntüsü veriyor MHP, madem genel merkezin böyle bir iddiası var, neden açıklamıyor, şimdi değilse ne zaman” diye sormuştum.
Semih Yalçın yayına bağlandı ve “şu an yürüyen hukuki sürecin işin bu tarafından etkilenmesini istemiyoruz. Yargıtay-Anayasa Mahkemesi kararını versin, konuyu mahkemeye taşıyacağız” dedi.
Cevabı aranan daha pek çok soru olduğu için kendisini ertesi gün MHP Genel Merkezinde ziyaret ettim. İlk dikkatimi çeken şey merkezdeki sükunet oldu. Medyada oluşan “Muhalifler sokaklardan, meydanlardan, TOMA önlerinden kitleler halinde genel merkeze yürüyor” fotoğrafının MHP genel merkezinde hiçbir yansıması olmadığını gördüm.
Semih Yalçın bunu “Tabanda karşılığı yok çünkü, başlarda küçük bir hareket olsa da insanımız durumu fark etti, desteğini çekti” diyerek açıklıyor.
Soruyorum; muhalifler itirazlarını parti içinde seslendirmek istemiş de imkân mı bulamamıştı?
Yalçın’ın cevabı: “Bu dört ismin hiçbiri (M. Akşener, S. Oğan, K. Aydın, Ü. Özdağ) ne Sayın Bahçeli’ye teke tek, ne resmi yazışmayla görüşme talebinde bulunmadı. Herhangi bir itirazı, öneriyi dile getirmediler. Hele Ümit Özdağ son güne dek burada (genel merkezde) oturdu da bir şey demedi.”
E niye böyle oldu?
Cevap net: “Milletvekili olsalardı muhalif olmazlardı!”
“Ben başbakan olacağım” diyen Akşener de mi milletvekili olamadığı için hedef büyüttü?
Cevap: Meral Hanım’ı 2011’de İstanbul 1. bölge 1. sıradan aday gösterdik. 1 Kasım en kötü seçimimizdi ve Akşener aday değildi ama biz yine aynı sayıyı çıkardık oradan. Hani Akşener’in yüzde 20 oyu vardı?
MHP kongreye gidiş kararını neden kendi içinde alamadı da mahkemeye düştü?
MHP’de kongreler üç yılda bir yapılır. 2012 kongresinde iki aday vardı, 21 Mart 2015 kongresinde tek aday. Aday olabilirlerdi, olmadılar, bir yıl geçmeden böyle çıktılar ortaya. MHP’de olağanüstü kongre için 5’te 1 delege imza toplar, konuyu MYK’ya taşır. MYK da uygun görürse kongre kararı alır. Ama bu yolu denemediler, mahkemeye gittiler. (Bu arada tıpkı Gemerek ve Tosya mahkeme kararlarının bir benzeri Tomarza’dan da çıkmış. FÖ)
Akşener’i Pensilvanya ve Pentagon destekliyor diyorsunuz. Pensilvanya’yı anladık ama Pentagon ‘ne alaka’?
Gülen’i Pensilvanya’da tutan ve paralel yapıyı Türkiye’ye karşı kullanan CIA’dir, Pentagon’dur. Bu yapının MHP’ye ilgisi de bundandır.
İyi ama aynı MHP -üstelik daha önce operasyona maruz kalmışken- Paralel yapının Türkiye’yi düşürmek için kurguladığı şantaj-montaj operasyonlarındaki argümanları meydanlarda kullandı?
Seçim vaktiydi, ülkenin gündemi değerlendirdik, paralelle ittifakımız olmadı olmaz.
İddianız üzerinden soralım, Paralel yapı Akşener’i destekleyerek ne yapmak istiyor?
Paralel yapı tabanını kaybetti, boşta kaldı. Ete kemiğe bürünmek, kanını emebileceği canlı bir yapıya kavuşmak istiyor. Başarabilirse MHP’yi ele geçirmek, başaramazsa MHP’yi bölüp merkez sağda parti kurmaya çalışıyor. Şu an ölü sağ partilerin kalıntıları Akşener’i destekliyor.
Son cümle; MHP kongreden kaçıyor mu?
Olur mu? Kongre sürecimiz Ramazandan sonra ilçelerden başlıyor. (Yargıtay dün kongre kararın onadı. FÖ)
AK Parti olağanüstü kongresini 25 günde yaptı bitirdi. Bakalım MHP’de yılan hikayesine dönen süreç nasıl neticelenecek.