ES Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak’a yönelik suikast girişimi üzerindeki tartışmalar bakalım bitecek mi?
Zira olayın hem soruşturma hem adli sürecinin sağlıklı yürümesi için bugüne kadar sabırla bekleyen Murat Sancak konuştu. Olayın neden“adileştirilmek” istendiğini anlattı.
Aynı saatlerde suikast girişiminde bulunan zanlılardan biri tutuklandı diğerleri adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Murat Sancak, suikastın başarısız olduğu için “adi bir vaka” gibi sulandırılarak ve hedef saptırılarak sunulmasına dikkat çekiyor. Milli ve gayri milli unsurların çatışmasına vurgu yapıyor.
Gerçekten de hem Paralel medyada hem Aydın Doğan medyasında çıkan haber ve yorumlarda suikast girişimine “suikast girişimi” denilemediğine şahit olduk. Üstüne bir de, akla hayale gelmeyecek tezviratlar gördük.
İşin aslı, Başbakan Ahmet Davutoğlu bu suikast girişiminin faillerinin yakalandığını 2 Ekim’i 3 Ekim’e bağlayan gece saat 00.25’te benim ve Mehmet Acet’in yüzüne bakarak Ülke TV, Kanal 7 ortak yayınında söyledi. Ben o an içimden “nasıl olur da faillerin yakalandığını atlamışım” afallaması içindeydim. Zira Ahmet Hakan olayının failleri ile birlikte konuyu değerlendirmişti Başbakan ve ben “acaba ayrıntı verebilir misiniz” demek üzereyken “sehven kurulmuş bir cümle” olabileceğini düşündüm. Zaten konu da değişmişti.
Ancak aynı mesele daha sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmede de dile gelince “failler yakalandı” açıklaması orada da yapılmış.
Burada bir tuhaflığın olduğu kesin. Zira yakalananlarla ilgili Sayın Başbakan’ın tek cümlelik açıklamasından başka bir açıklama ya da haber yoktu.
Ta ki kaçak eski bir polisin iddialarına kadar.
Emniyet içiresindeki bir takım kriptolar akamete uğramış suikastı mecrasında çıkarmak için türlü kirli işlere girişmişler.
Benim en çok, Ethem Sancak Bey’e suikast girişiminden aylar önce gönderilen tehdit mektubunda kullanılan dil ile, suikasttan hemen sonra özellikleParalel Medya ve yine Aydın Doğan medyasının kullandığı dil arasındaki benzerlik dikkatimi çekti!
“Aile acısı tattırmaktan” bahseden tehdit mektubundan haberdar olacaklar ki, suikasttan hemen sonra, “Ethem Sancak’ın oğluna suikast girişimi” şeklinde verdiler haberi.
Oysa Murat Sancak ile Ethem Sancak amca çocukları.
Anlaşılan o ki hem Paralel medyada hem Aydın Doğan medyasında “acar muhabirler(!)” var ve onlar suikasttan aylar önce yazılmış tehdit mektubundan haberdar.
Suikast girişimini bile adam gibi eleştiremeyen, bin dereden su getirerek “ama”lı, “fakat”lı ifadelerle kınamaya çalışanlar bir tarafa, bu meseleyi bambaşka bir noktaya taşımaya çalışanlar alenen ortada.
Paralel medyanın kuyruk acısı, Es Medya’da az kalsın evlat acısına dönüşecekti. Hamdolsun ki akamete uğrayan bir suikast var.
Türkiye milli ve gayri millilerin büyük çatışmasına şahitlik ediyor.
Himmet paralarını kumarda harcayan Paralellerin kuyruk acısı, az kalsın Star’da “evlat acısı”na dönüşecekti.
Şimdi “Bu işten nasıl yırtarız” endişesi ile hedef saptırıp olayı adi bir vakaya dönüştürmeye çalışıyorlar!
Fırsatı kaçırmayan ve işi kişiselleştirip, büyük kavganın içine boca ederek öç almaya kalkışanların şimdilik i’rabta mahalli yok..!