Eski cazibeni kaybettin Kemal abi... Her konuşmandan en az 3 yazılık malzeme çıkıyordu... Yazıyorduk, millet merakla okuyordu... Ama artık kimse ilgilenmiyor...
Gaflarınla gündemde kalmayı beceriyordun...
Kemal abi, eskiden gafların ‘Gâf-ı Kemâl’di, lakin bu günlerde ‘Gâf-ı Adiye’den sayılıyor!...
Örneğin ‘Hamburg eylemcilerine destek vermek için; ‘Hamburg Afrika’nın gözbebeğidir!..’ desen dahi kimse gülmez...
Gittiğin her ülkede Türkiye’yi şikayet etmene de aldırmıyoruz artık... Ona da alıştık...
Lakin hala hiçbir proje üretmeyip, sadece kaotik ortamlarda siyasi rant fırsatçılığı yapmana alışamadık Kemal abi...
İstiyorsun ki, ben hiç bir şey yapmayayım... İktidar tökezlerse ya da birileri kumpas kurmuşsa ben de saldırıya geçeyim, karambolden iktidara geleyim...
Ülkenin kaybı, kazancı seni ilgilendirmiyor... Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin kafasındasın Kemal abi...
İşte bu yüzden her türlü gerginliği, kaotik ortamı fırsat olarak görüyorsun...
MİT’in Oslo görüşmesi sızdığında ortalığı ayağa kaldırdın, faşizan damarın kabardı,
7 Şubat krizinde ağzın sulandı...
Sonra?..
‘Masanın bir ucunda Erdoğan diğer ucunda Abdullah Öcalan oturuyor... Gerisini siz düşünün artık!..’ diyerek barış sürecini sabote etmeye çalıştın... Şehit haberlerinin gelmemesini, dağlarda halay çekenleri umursamadın... Umursadığın tek şey, iktidarın başarılı olmaması...
Nerde aksiyon varsa, sen de ordasın Kemal abi..
Gezi Olayları’nda yine harekete geçtin... Alınlarından öptün kırıp döken, yakıp yıkan vandalların...
Batılıların kesintisiz 8 saat canlı yayınla yürüttükleri kara propaganya sen de destek destek oldun
Ülkenin itibarı, ekonomik kaybı, yaşanan acıları umursamadın...
Lakin o da olmadı... Bir başka bahara kaldı sandık dışı yollarla iktidarı devirme çabaların...
Erdoğan dershanelerin kapatılması meselesini gündeme getirdi... Cemaat ‘dershaneler kapanırsa vatan elden gider’ diyerek iktidara savaş açtı... ( Mesele hizmetti!.. Yoksa yıllık 2 milyar TL ciro, Şakirt devşirme merkezi, yurtdışındaki okullara ucuz öğretmen kaynağı diye bir şey yok...)
“Eğitime darbe” dediler...
Dersaneci oldun çıktın... ( ‘Darbe’ kelimesine dayanamıyorsun, biliyorum Kemal abi..)
Nihayet 17 Aralık’ta düğmeye bastılar... Seçimlerden önce son fırsattır diye atladın... Soruşturulmanın aylar önce bittiği bilinen, siyaset ve zaman ayarlı operasyonlar senin için kurtuluş umudu oldu...
Bir de baktık Cemaatçi oldun...
Cemaat medyasından sana tam destek...
Hizmetse hizmet.., Himmetse himmet...
Reklamsa, reklam...
‘Beddua’ysa beddua!...
Üstelik Peygamber soyundan geliyorum diyorsun, yani mübarek adamsın, cemaate uyar Kemal abi...
( Bu arada uçan savcıya da sahip çıktın... ‘Savcı söylüyorsa’ doğrudur diyorsun... Tamam da şu Silivri’ye ‘toplama kampı’ deme artık... Savcıya ayıp olur Kemal abi!.. Eh, seçimlerden sonra bir Dubai yaparsınız artık...)
Neticede;
Paralel CHP’yi kurmuşsun...
Hadi hayırlı olsun!...
Aman ha maklubeyi fazla kaçırma, göbek yapar Kemal abi...
...