Önceki yazıda ele almıştım;
Türkiye ‘ABD hegemonyasına alternatif’ yol açıyor; Avrupa da bu yola katılıyor.
Zira;
1- ABD’nin ‘küresel diktatorya’ politikaları dünyanın siyasi/ekonomik/hukuki düzenini ve ABD-Avrupa ittifakını tehdit ediyor.
2- Bu politikaların arkasında ABD siyaseti ve yönetiminde iktidar olan Evangelist/Siyonist, yani bir tür ‘cemaatçi/paralel yapı’ var.
Bu yapıya karşı ‘direnmenin’ ciddi bir maliyeti olabilir.
Ancak başarısı için çok daha ciddi fırsatlar var:
1- Bu tablo karşısında Avrupa da Türkiye ile aynı kaygıları duyuyor; zira Avrupa da aynı tehditlerle karşı karşıya.
2- ABD’de ciddi bir muhalefet ve Trump’ı taşımakta zorlanan ciddi bir kitle bulunuyor.
3- Türkiye ile ilişkiler konusunda yürütme ile yasama arasında ‘farklılıklar’ var.
Zira; bu ‘cemaatçi paralel yapı’nın Başkanı Trump, Rusya ile işbirliği suçlamasıyla soruşturulan; buna karşı twitter’dan Adalet Bakanı’na ‘yargıya müdahale’ çağrısı yapan ve medyayı ‘halk düşmanı’ ilan eden bir ‘karakter’…
ABD'de Kasım’da Temsilciler Meclisi seçimleri var ve bu kesimler Trump’a karşı başarı arıyor.
Öte yandan;
ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye ile ilişkilerin iyileştirilmesinden yana; Savunma Bakanlığı Pentagon, Suriye konusunda Türkiye ile ilişkileri zorlayan CENTCOM’u geri plana çekti, yerine daha NATO mantığıyla düşünen Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı’nı (EUCOM) Türkiye ile muhatap haline getirdi. EUCOM Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti, dün Ankara’da muhataplarıyla görüştü. Zira İncirlik Üssü ve İran'daki nükleer aktiviteleri denetleyen Malatya Kürecik'teki radarlar ABD için hayati öneme sahip.
Senato’da F-35’lerin Türkiye’ye verilmemesini de içeren tasarıya -azınlık da olsa- karşı oy kullanan 10 senatör var.
***
Trump, daha önce ‘nükleer tehdit’ bahanesiyle Kuzey Kore’de tutuklu ABD’lilerin serbest bırakılmasını sağlamış ve ‘milliyetçi’ bir kahramanlık (!) göstermişti.
Arap ülkelerine ‘İran tehdidine karşı koruma’ bahanesiyle ‘yarım trilyon dolar’ fatura kesmiş ve ‘Amerikalılara kazandıran başkan’ (!) olmuştu.
Avrupa ülkelerinden ‘Rusya tehdidine karşı koruma’nın maliyetini ödemelerini istemiş, şirketlerine milyarlarca dolarlık cezalar kesmiş ve ‘Amerikalıların çıkarlarını koruyan başkan’ olmuştu.
Şimdi de, Kasım seçimlerine giderken; ‘iyi bir Hıristiyan’ olan papaz Brunson’ı ‘baskıcı Müslüman rejimden kurtaran başkan’ (!) olmak istiyor.
Hem milli, hem ekonomik, hem de dini ‘kahramanlık’ gösterecek!
‘Kendini Evangelistlere kanıtlamış’ da olacak!
***
Dünyanın ve ABD iç siyasetinin, Trump’la iktidara gelmiş Evangelist paralel yapıya karşı önemli fırsatları var.
Türkiye’nin direnişi, diğerlerini de etkileyecek.
Avrupa bu yönde adımlar atmaya başladı.
- Almanya, Fransa’yı da yanına alarak Türkiye ve Rusya ile İstanbul’da 7 Eylül’de ‘dörtlü zirve’ yapacak.
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eylül sonunda, muhtemelen 27 Eylül’de Berlin’i ziyaret edecek.
- Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier 25 Ekim’de ’80 kişilik işadamı heyetiyle’ birlikte Türkiye'yi ziyaret edecek.
Bu süreçte AB ülkeleri ve İngiltere ile de görüşmelerin olması şaşırtıcı olmayacak.
***
En önemlisi, Türkiye’nin de ‘kendi içinde birlik’ sağlaması.
Türk siyasetinde ‘Erdoğan politikaları yüzünden bunlar oluyor’ söylemi, Trump ve arkasındaki Evangelist cemaatçi/paralel yapının ekmeğine yağ sürmekten başka sonuç getirmez.
Bu yapının, daha iki gün önce, bir bebekle annesini şehit eden PKK terörüne, Suriye’deki uzantıları üzerinden siyasi ve askeri destek verdiğini ihmal etmek, akıl tutulması değil, ‘akletme’ yeteneğini kaybetmiş olmak demektir.
Eğer, aklını başkasına kiralamışlık yoksa…