Koç Holding’in şeref başkanı Rahmi Koç’uma göre Türkiye’nin en büyük sorunu nüfusmuş.
Türkiye 80 milyona doğru gidiyormuş. Ve ülkeye nüfus ayak bağı oluyormuş. 50 milyonda kalsaymışız kişi başına milli gelirimiz çok daha fazla olurmuş...
“Taç başı akıllandırır” misali, imtiyazlarla elde edilen parası çok olduğu için konuşuyor ve etrafında toplananlar da paranın hatırına dinliyor Koç’umu.
Netice itibariyle biz, konuşuyor diye Rahmi’ye bakarken suflörü olan parayı gözden kaçırıyoruz. Esasen para konuşuyor, o değil...
Laf Rahmi’ye kalsaydı, Koç ailesinin tek evladı olarak büyümenin şımarıklığı içerisinde antika merakından, plajlardan, yatlardan, yelkenli teknelerle yaptığı dünya seyahatlerinden ve karşılaştığı körpelerden bahsederdi, herhalde... Konuşan Para olunca da, ne diyeceği belli.
Merhamet, bereket, rızık, nasip, hak, imtihan ve gayretden bahsedecek değil ya...
Para konuştu mu, İki kere iki dört veya iki ‘den iki çıkarttın mı sıfır eder, diyerek kârdan ve zarardan bahsedecek doğal olarak. Öyle de olmuş.
Milli gelir şu kadar, nüfus da bu kadar, böl milli geliri nüfusa, nüfus başına düşen gelir de bu..! Hesap ortada! Nüfus daha az olsaydı Rahmi başına daha çok para düşecekti..!
Muhterem oğlu Koç’um Mustafa’da boşuna direnmedi Erdoğan’ın yerli araba imalatı teklifine... Çünkü o da aynı gen, aynı para kafa..! Aman efendim, şimdi araba yapmaya başladık mı yatırım süreci, piyasa yapması, satılması, parayı toplaması bayağa uzun iş! Gâvur yapıyor, ithal et, al sat, ooh parayı indir cebe, ne güzel işte niye uğraşacaksın ki, demeye getirdi...
Müstemlekeye ram olmuş, ithalatla, yabancı malın distribütörlüğü ile yabancının ürettiği parçaları montaj ederek yapılan sanayicilikle inilen irtifada bu hesaptan başka bişey de çıkmaz...
Hatta 50 milyon nüfus bile fazla, o para (Rahmi) aklına göre. Fırsatını bulsak da biraz daha da eleyebilsek şu nüfustan. Bir yerlere savuştursak gelir dağılımını etkileyen eğitimsiz, standardı düşük, paranın rantabl bulmadığı nüfustan bi kurtulsak...
Bir zamanlar, devlet millet kavgasından, darbecilikten fırsat bulamayıp bakamadığımız, aç bıraktığımız ve Alman’ın gavur ahırını temizlemeye mahkum ettiğimiz gibi millet çocuklarını yine savursak gurbete..!
Rahmi ile benzer kafaya sahip olduğunu hissettiğim eski devletlû büyüklerimizden birisinin “şu okullar olmasa milli eğitimi ne güzel idare ederdim” demesinde ki hikmet gibi şu nüfus olmasa veya biraz daha az olsaydı da zenginliğimiz artsaydı ne güzel olurdu! Çok daha süpersonik tekneler alırdık. İzrail’in lazerli silahlarla oyun oynayan bebekleri katlettiği Gazze sahillerine demir atar balık tutardık. Körpelerle yaşanan maceraları meze ederdik keyfimize..!
Umrunda mı Paranın (Rahmi’nin) millet, medeniyet, zalimlikler, işgallerin kol gezdiği dünyada yaşanan sıkıntılar.
Umrunda mı Paranın (Rahmi’nin), ümmetimin çokluğu ile iftihar ederi m diyen Hz. Peygamber..!
Umrunda mı, Paranın (Rahmi’nin) 15-20 sene sonra yaşlı ülkeler sınıfına girecek ve yavaş yavaş kaybolacak bir Türkiye..!
Para (Rahmi) kafalıların, bir zamanlar devlet desteğini de arkalarına alıp büyük gayretlerle sürdürdükleri sözde nüfus planlaması tantanasıyla daha ana rahmine bile düşmeden neslimizi kurutma savaşları artık bitti..! Şimdi tam tersi teşvik var teşvik, sen çocuk yap kardeşim ben seni destekliyorum diyen bir dertli irade, var..!
Yeni Türkiye hem nüfusunu çoğaltacak, hem eğitim kalitesini yükseltecek, hem üretimini arttıracak, hem de umudu haline gelmiş dünya mazlumların imdadına koşacak..!
Şükür ki ülkeyi bir zamanlar olduğu gibi Para (Rahmi) kafalar yönetmiyor ve şu an koalisyon gibi sıkıntılar olsa da - uzun sürmez- bir daha asla yönetemeyecek..!