Pereira’dan sonra Hollandalı teknik adam Advocaat göreve getirildi. Advocaat’la bir günlük hocalığı sonrası Grasshoppers karşısında kazanılan farklı galibiyet basınımız tarafından ilah gibi ilan edildi. Bu kadar acımasızlık, gidenin arkasından böylesine ağır yorumlar, gelen teknik direktöre de dahi gibi bakmalara karşıyım arkadaş. Bu adam Türk futbolunu yeni tanıyor, daha doğrusu tanımaya çalışıyor.
İlk Süper Lig maçında Başakşehir karşısındaki Fenerbahçe’yi izleyince şaşkınlık yaşadım. Fenerbahçe baskılı top oynar gibi gözüküyor, daha hemen maçın başında Mossoro’nun attığı golle Başakşehir 1-0 öne geçti. Üstüne üstlük ikinci yarının hemen başlarında Emre Belözoğlu’nun atılmasıyla 10 kişi kalan Başakşehir, futbol adına olağanüstü organize olmuş, savunmasıyla Fenerbahçe’ye hiç bir şans vermeyen görüntüler sergilerken, zaman zaman da pozisyonlar buldu.
Sarı-Lacivertliler adına ise özellikle orta sahada oynadığı süre içinde Ozan Tufan ve Salih Uçan’ın akıllara durgunluk verecek top kayıpları Fenerbahçe adına yolu kesilen akınlar görüntüsündeydi. Fenerbahçe kaptanı Volkan Demirel, kalesinde görmüş olduğu golle, onun gibi tecrübeye sahip bir eldivenin çaprazdan gol yemesini gerçekten yadırgadım.
Fenerbahçe böylesine bir baskı kurupta, gol pozisyonları üretmekte kısır döngü içinde kalıyor ise onun araştırılıp çözülmesi gerekir. Daha fazla topla oynayacaksın ama fazla pozisyonlar üretemeyeceksin. Emenike kayıplarda. Oyuna girdikten sonra Van Persie sonra Alper’in kafa şutlarıyla gol beklentisinde olacaksın. O zaman söylenecek tek bir söz var. Fenerbahçe lige iyi başlamadı.