Panik bozukluğu olanlar için doğru beslenme ilaç kadar önemli. Hastalar adrenalin salgısını kontrol altında tutmak için somon, muz, enginar gibi besinleri tüketmeli.
Panik atağı olanlar beslenmelerine dikkat etmeli. Somon balığı, ıspanak, pırasa, muz, brokoli, kereviz, enginar, yeşil mercimek, nohut, bezelye, taze barbunya gibi besinler panik atak hastasını rahatlatır. Uzun süre aç kalmak kan şekerini düşürür, düşen şekeri normale çıkarmak için böbreküstü bezlerimizden adrenalin salgılanır, aynı zamanda büyüme hormonları salgılanır. Bu hormonlar depolarımızdaki yağlardan, proteinlerden şeker üretmeye çalışır. Bu arada çarpıntı, ağız kuruluğu, terleme, sinirlilik ortaya çıkar. Panik atak hastası normal olan bu durumu hemen panik olarak değerlendirir ve korkuya kapılır. Korkuyla beraber adrenalin yükselir ve gerçek atak başlar diye kendini daha kötü hisseder. Ana öğünlerde aşırı yenilen miktardaki besinlerin hazmı için midenin daha çok enerjiye gereksinimi vardır.
Psikolojiyi etkileyen besinler
Bu enerji besin depolarından sağlanır. Kalp, hızlanmaya ve mideye kan pompalamaya başlar. Panik ataklı biri kalbine odaklı olduğundan bunu hisseder. Oysa bu normaldir. Dolayısıyla ne yediğimiz panik ataklarımızla ilişkilidir. Kolalı içecekler, tatlı yiyecekler ile aşırı yemek, yemek sonrası hemen uyuma ve uzun süre aç kalmak atakları tetikler. Buna karşılık ıspanak, pırasa, muz, brokoli, kereviz, enginar yemenin ve kaygı giderici bitki çaylarını tüketmenin rahatlatıcı etkisi vardır.
Panik bozukluğunda kaçınılması gerekenler
-Koyu çay,
-Kahve,
-Gazlı kolalı içecekler,
-Alkol,
-Aşırı sigara içimi,
-Aşırı yemek yeme,
-Şerbetli tatlı yiyecekler,
-Yemeklerden sonra hemen uyumak,
-Aşırı ve hızlı kilo vermek,
-Düzensiz ve tek yönlü beslenmek,
-Uzun süre aç kalmak,
-Vitaminden yoksun yiyeceklerle beslenmek,
-Kilo vermek amaçlı iştah kesici ilaçlar, paniğe ve depresyona sebep olabilmektedir.