İsveçli pazarlama ve alışveriş gurusu Paco Underhill “İnsanlar neden alış veriş yapar” adlı kitabında alışverişi tanımlarken şöyle diyor: Alışveriş kadınsal bir eylemdir. Siz hiç iki erkeğin haftalar öncesinden kararlaştırıp saatler boyu gezerek mayo almaya gittiğini gördünüz mü?
Paco Underhill alışveriş ile ilgili analizlerini yaparken “Sorumluluk ve karlılık” kavramlarına önemle vurgu yapar. Alışveriş gibi sihirli cümlenin sırrını bu iki kelime adeta kafalara nakşeder. Futbol dünyası erkek egemen bir dünya ve bu dünyaya pek kadın eli değmedi. Futbol dünyasındaki alışveriş genelde erkeklerin yaptığı bir eylem. Kadınlara bırakılsa isabet oranı daha fazla olur izlenimi uyandıran futbol, transfer hatalarından da anlaşılacağı gibi erkeklerin pek de başarılı yönetemediği bir süreç.
Underhill “Eğer mağazalara sadece bir şey satın almaya ihtiyacımız olduğunda gitseydik ve yalnızca planladığımız şeyi alsaydık ekonomi çökerdi!’’ der. Türkiye’de ve özellikle son yıllarda Trabzonspor’da “Özer kalmadı Yekta verelim” anlayışı ile yapılan transferler Paco Underhill’in işaret ettiği düzene hizmet etmekten başka bir işe yaramaz. Benim Özer dediğime bakmayın yerine Brozek de diyebilirsiniz.
Trabzon’un borç yükünün en önemli kalemini oluşturan transfer giderleri hemen hemen her dönem başını ağırtmıştır ve özellikle de bu dönem fazlası ile ağırtacağa benziyor. Bir önceki dönemde yönetim ve hoca kaynaklı yanlış transferler şu andaki yönetimi altından kalkamayacağı borç yükünün altında eziyor. Eziyor da “Gelen yönetim bu manzarayı bilmiyor muydu” diye soranları da dinlemek gerekir.
Aksaray’da çıkmaz sokakta büfe devralacak olan basit vatandaş borç-alacak dengesini sorarak işe soyunur ama maşallah bizde böyle hesap kitap işleri kervan yolda dizilir mantığı ile kotarılıyor. Büyük bir heves, iştah ve umutla iş başına gelen Trabzon yönetimi kaynak planlaması yapılmadan yola koyulunca ara transferde yıldız oyuncu alacağız diye umutlandırılan taraftar gazete sayfalarını süsleyen transfer masalları ile avunmak zorunda kaldı.
Trabzonspor kıt kaynaklar ve imkanlarla yaşayan bir camia. Küçülerek bir yapılanmaya gideceği yerde ruhuna uygun olmayan yıldız transferler ile zor elde edilen kaynaklar da kullanılmış oldu. Trabzonspor ruhunu geri getireceğiz diyerek seçilen Başkan, o ruhu bir süre Özer’de aradı. Kaynak bulunamayıp transfer yatınca “Özer kalmadı Yekta verelim” modeline dönüldü.
Paco Underhill’in söylediği gibi “Sorumluluk ve karlılık birbirinden kopmaz şekilde birbirlerine kenetlidir. Birincisinde her açıdan özenliyseniz ikincisini de sağlama alırsınız.”
Şimdi anladınız mı Trabzonspor’da sorunun ne olduğunu? Hayır sakalımız var ama hala anlatamıyoruz.
Belki Paco anlatınca anlarsınız...