‘Komünist Manifesto’ nun ilk satırlarını hatırlayacaksınız. Karl Marks, Avrupa’da dolaşan komünizm heyulasından söz eder.
Şu ‘Kürt Özerkliği’ , etki alanı Türkiye ile sınırlı olsa da, dünya tarihi içinde, neredeyse komünizmden sonra, ikinci heyula olmaya doğru koşuyor!
Kürt gençleri parmaklarını tetikten çekti çekeli birilerinin mertliği bozuldu!
Silahlar sustu, şimdi artık, Kürt siyasetinde normalleşme yaşanıyor. Ama bu normalleşmenin sözcülüğünü yapan Kürt siyasetçilerin her sözünün bir tehdit, bir felaket olarak algılanması için, çok tuhaf manşetler atılıyor, çok berbat yazılar yazılıyor!
Anlamayacak ne var artık, en azından Türkiye Kürtleri, bir daha savaşmayacak!
Halk barışın tadını aldı bir kere, geri dönmez bu yoldan.
Ama sahte Kürt dostları bu gerçeği göremiyor ve BDP/PKK’ye baskılarını sürdürüyorlar.
Kimin canı, kimin kanı üstüne ve neyin diyeti isteniyor anlamak gerçekten çok zor!
Devrim yaptılar da Kürtler ihanet mi ettiler bu devrime?
Kürtler’in önüne koydukları ciddi bir siyasi alternatif var da biz mi görmüyoruz?
Yoksa Erdoğan’ı iktidardan düşürmek için daha fazla Kürt ve Türk gencinin ölmesi mi lazım, buna mı inanıyorlar?
Öcalan’ı gözden çıkardılar, ona ulaşmaları, ulaşsalar bile, yeni bir savaşa ikna etmeleri çok zor!
Onun payına da itibarsızlaştırılmak düştü!
17 Aralık’ta yeni bir umut belirdi ufukta!
Ama çok geçmeden, Öcalan 17 Aralık’ı siyasi bir darbe ilan edince bu umut ta suya düştü!
Bir iki karakol baskını, birkaç bombalı eylemi bile esirgedi PKK!
İktidarla kana kan dişe diş mücadelelerinin içine Kürtleri de çekmek isteyenler, şimdi de kafayı seçimlere ve seçimlerden sonrasına taktılar.
Türk halkını Kürtlerle korkutuyorlar!
Kürtler seçimden sonra size gösterecek kıvamında yazılar yazıp duruyorlarl
İçlerinden bazıları, PKK’nin seçimlerden sonra daha önce misli görülmemiş bir şiddettle savaşacağını yazıyor!
Bu da kesmiyor!
BDP’den gelen açıklamaları kendi ihtiyaçlarına göre yorumluyor, o ihtiyaçları karşılayacak manşetler atıyorlar!
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın özerklik inşası-ilanı değil inşası- için yaptığı açıklamaları manşete taşıdılar!
Türk halkını bu manşetlerle korkutacaklarını sanıyorlar.
‘Kürtler Özerklik ilan edecek’ iddiaları hep böyle kritik dönemlerde gündeme gelir. Kürt siyasetinin yanlış yaptığı zamanlar da olmadı değil. Oslo süreci biterken Diyarbakır’da özerklik ilan edildi. Aynı gün Silvan’da 13 asker hayatını kaybetti. Muhatapsız, halkın çoğunluğunun ikna olmadığı bir özerklik ilanı havada kaldı.
BDP ve aynı gelenekten gelen partiler 1999 yılından beri yerel yönetimlerde iktidardalar zaten.
AK Partinin iktidar deneyiminden üç yıl fazlası var bu deneyimin. BDP 1999’da yerel yönetimleri kazandı, AK Parti ise üç yıl sonra iktidara geldi.. Yeni yerel yönetim yasasına göre, 2014’ten itibaren, büyük şehirlerde il genel meclisi olmayacak, şehri belediye meclisleri yönetecek. Büyük şehirlerden Diyarbakır ve Van’ı zaten BDP yönetiyor.. Urfa AK parti’de. BDP Mardin’i kazanabilirse iki veya üç büyük şehri yönetme imkanı bulacak. Tek başına mı? Elbette değil. O meclislerde çok sayıda AK Partili üyeler dışında, az da olsa muhtemelen HAK-PAR’lı ve HÜDA-PAR’lı üyeler de olacak. Ama CHP ve MHP pek olmayacak. Asıl düşünülmesi gereken bu değil mi ? Kürtler özerklik ilan edecek diye feryat figan korku pompalayanlar, özerklik ilan edilecek şehirlerde neden yoklar, neden silindiler, bunu sorgulasalar ya!
Özerklik ilanını dillerine dolayanlar, Nisan ayında karlar eriyince, HPG bir ‘savaş şakası’ olarak, ‘devrimci halk savaşı stratejisine’ geri dönüldüğünü açıklasa, inanın zil çalıp oynarlar!
HPG’nin ‘savaş şakası’ bir gün sürsün yeter!
Aynı gün ve gece yollara dökülür, Kürt halkının ‘savaştan yana atan nabzını’ ölçen yazılar yazar, HPG karargahlarında röportaj almak için sıraya girerler!