Önemli bir olayın ardından özel yayına geçmek haber kanalları için düşünerek alınması gereken bir karar. Ermenek’te yaşanan maden kazasının ardından yapılan yayınlara bakınca bu konuyu bir kez daha konuşmak şart oldu.
Şart oldu zira ekran önünde yeni bir bağlantı, yeni bir bilgi gelsin diye kıvranan, maden mühendislerine planını görmedikleri bir ocak hakkında yorum yaptırmaya çalışan, olay yerine ulaşmaya çalışan Vali’den detaylı bilgiler isteyen, Ankara bağlantılarıyla da biraz zaman kazanmaya çalışan ekran yüzleri gördük. Daha vahimi henüz neden olduğuna dair bir fikrimiz olmayan bir vaka da “Bu kaza önlenebilirdi” yorumlarına da şahit olduk.
***
Özel yayın kararı almadan önce yöneticilerin yapmaları gereken bazı hesaplar var. Birincisi, canlı yayın aracım, 3G kameram ve muhabirim nerede, ne kadar süre sonra kendi ekibimle yayına geçebilirim? İkincisi, yerel medyadan yayın götürebilmek için destek alma şansım var mı? Üçüncüsü, Soma kazasının ardından telefon rehberimizde maden kazalarıyla ilgili yayına bağlanabilecek isimlerin telefonları var ama acaba o isimler yayına bağlanır ve hiç bilmedikleri bir ocak ve nadir görülen bu kazayla ilgili yorum yaparlar mı?
Bu sorulara cevap bulmadan tamam üst üste 3 bağlantı yapabiliyoruz diye özel yayına geçince iş şirazesinden çıkıyor, ekran önündeki isim de sıkıntılı anlar yaşıyor.
***
NTV’de Ahmet Arpat, muhabirlikten de gelmenin avantajıyla doğaçlama v toparlama kısmını götürebildiğince götürdü ama ister istemez tekrara düştü. CNN-Turk’te Emin Çapa’nın yayını bir süre sonra maden işinden çıktı iş güvenliği ve işçi sağlığı yayınına döndü. Yürüyen bir haber esnasında izleyici bilgi ister ve bu bilginin de bir sistematiği vardır.
Kaç kişi madende, kurtulma şansları nedir, kurtarma çalışmaları nasıl yürüyor, hangi birimler harekete geçti, kaza nasıl oldu, maden denetlenmiş mi, hakkında yasal işlem var mı gibi soruların cevaplarını bulmak ister seyirci, genel tartışmalar sonraki zamanın işidir.
Bu sorulara cevap vermek için illa kesintisiz yayına geçmeye gerek yok aslında. Yeni gelişme ve doğru bağlantılar oldukça yayına girmek daha doğru olur.
Kazanın olduğu gün Kıdemli Editör unvanıyla NTV’de işe başlayan Hüseyin Sükan çok uzun yıllar BBC Türkçe Servisi’ni yönetti. Tecrübesi son derece fazla olan bir isimdir ve böyle durumlar için nasıl bir prosedür uygulanması gerektiğini de iyi bilir.
***
Ortaya çıkan bir eksikliği de yazayım, televizyonlarda enerji muhabiri yok, gazetelerde de tek tük var. Oysa yaşadığımız coğrafya bize gösteriyor ki, savaşlar, ittifaklar hep enerji kaynakları için yapılıyor. Kendi adıma böyle zamanlarda en geniş muhabir ve canlı yayın ağına sahip olan TRT’ye dönmeyi tercih edenlerdenim ben.
Ekranda çırpınan ya da bilgi yokluğundan konuyu başka boyutlara götüren meslektaşları izlerken üzülmek yerine bu çok daha sağlıklı geliyor bana...