Ali Koç, kulüplere uygulanan mali limitlerin arttırılması ya da düşürülmesi konusunda, federasyona en ufak bir taleplerinin bile olmadığını söyledi. Hatta, federasyonun bu durumu resmen açıklamasını talep etti.
Aynı Ali Koç; ünlü bir AVM’de yapılan görüşmeler için de, “Bizi oraya çanta içinde sokmadılar. Herkesin gözü önünde girdik” diyerek, söz konusu o toplantının hiçbir şekilde gizlilik içermediğini de dile getirdi.
Bu kadar net, kesin ve açık savunma üslubuna bakınca; yüzde 30 barajının neden, nasıl ve kimler için önce yüzde 40’a, sonra da eski haline döştürüldüğü konusu açıkta kaldı. Çünkü herkes, bu işlerin F.Bahçe çıkarına yapıldığı kanatini taşıyordu. Bunu açıkça ifade edenler oldu. Ali Koç, bunu kesin bir şekilde reddettiğine göre; o operasyonel çaba kim ya da kimler içindi?
F.Bahçe dışında; Trabzon, Beşiktaş, G.Saray da, zaten o karar alındığında tepki gösterdiklerine göre; federasyon hangi gerekçelerle karar alıp iptal etmeye zorlandı? Oyun devam ederken kural değişikliğine yeltenenler; bunların cevabını vermek zorundadır. Federasyon babalarının çiftliği değil...
***
Zaten, FIFA ve UEFA’nın mali disiplin konusunda gösterdiği hassiyetler karşısında, kulüpleri daha hovarda olmaya teşvik eden o malum ve melun karar; Türk futbolunu daha da açmaza/çıkmaza/felakete sürükleyecekti. Geriye dönüş doğru da, ilk kararın alınış gerekçesi ve muhatapları kimlerdi? Federasyon şeffaf olmak zorunda!
Önde gelen kulüplerin tamamı, bu uygulamaya tepki gösterirken; federasyonun kulüplerin ortak görüşlerini almadan, bu saçmalığa dalması nasıl izah edilir? Kulüpler Birliği bile, “Bu işten haberimiz yok” dedi.
Rezalet... Komedi... Fiyasko.... Durumun adını siz koyun!