Kosova’da bir milletvekili, Başbakan Erdoğan’a yazdığı ve Arnavut gazetelerinde yayınlattığı bir açık mektupta Osmanlı devletine verip veriştirmiş.
Türklerin Arnavutları ezdiğini filan iddia etmiş.
“Osmanlı’ya bakışlarımız çok farklı. Bize kendi bakışınızı dayatmaya kalkmayın” demiş.
“Tarih, siyasetçilerin değil tarihçilerin işidir” diye eklemeyi de ihmal etmemiş.
Öyleyse kendi bakışımızı bir kenara bırakıp Kosovalı iki Arnavut tarihçinin Osmanlı’ya bakışını nakledelim.
Prizren’de Osmanlı üzerine sohbet ettiğimiz tarihçi Parim Kosova, aynen şöyle demişti:
“Osmanlı Türk olduğu kadar Arap ve Arnavut’tu.”
1960 yılından itibaren Arnavutların özgürlüğü için mücadele veren, 1980 yılında “Sultan 1. Murat’ı bir Sırp’ın öldürdüğü yalandır” iddiasında bulunduğu için doktora tezi reddedilen, 1981 yılında rejim aleyhtarı faaliyetlerinden ötürü tutuklanıp iki sene hapis yatan ve dünyanın işkencesini gören, 1992’deki bağımsızlık gösterileri sırasında Sırp polisinin ağır saldırısına uğrayan ve canını zor kurtaran ‘direnişçi tarihçi’ Muhammed Pirraku ile de sohbet etme imkanını buldum, Pristine’de.
“Osmanlı bu topraklarda işgalci miydi?” diye sordum, aynen şöyle dedi:
“Osmanlı’ya nasıl işgalci deriz? Sadece Türklere ait olan bir devletten bahsetmiyoruz ki. Osmanlı, Arnavutların da devletiydi. Dahası, Arnavutlar Osmanlı sayesinde varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Zaten Osmanlı’yı buraya çağıran da bizdik. Sırp, Bulgar ve Yunan zulmüyle baş edemediğimiz için Osmanlı’dan yardım istedik. Kosova Fatihi Sultan 1. Murat’ın ordusunda Arnavutlar da vardı...”
Şimdilik bu kadar.
Teferruata bilahare gireceğiz inşaallah.