Yemeklerde kullanılan tuz oranı hayati önem taşıyor. Ramazan ayında ise özellikle sahurlarda tuz tüketimine dikkat edilmesi gerekiyor.
İnsanlar genetik olarak günde 0.25 gram yani 1/8 çay kaşığından daha az tuz almaya programlanmışlardır. Ülkemizde ise günlük tuz tüketimi önerilen değerlerin üç katı kadardır. Fazla tuz tüketimi, kan basıncının artmasına neden olur. Artan kan basıncı ise kalp hastalıkları için ciddi risk oluşturur. Özellikle Ramazanın yazın en sıcak ve uzun günlerine denk gelmesi, iftar ve sahur sofralarında tüketilecek tuzun sınırlandırılmasını gerektiriyor.
İftar ve sahurda turşu gibi salamura ürünlerden, salam-sucuk gibi şarküteri ürünlerinden kaçınılmalı. Bu sayede ertesi gün susuzlukla daha kolay başa çıkılır, gün içinde tansiyon problemleriyle karşılaşma riski de azalır. İftardan 1-2 saat sonra 1 orta boy meyve tüketebilirsiniz. Meyveler hem diyet lifi, hem potasyum içerikleri ile yüksek tansiyon kontrolünde yardımcı olacaktır. İftar sofralarında ağır, yağlı yiyecekler yerine sebze ve kurubaklagilleri tercih edin. Yemeklerini tuz yerine limon ve baharatlarla tatlandırın.
Süt ürünlerini seçin
Kalsiyum, hipertansiyonun kontrolü için gerekli bir mineraldir. Bu nedenle süt ürünleri tüketimi büyük önem taşır. Badem, fındık, ceviz gibi magnezyumdan zengin yiyecekler de miktarları iyi ayarlanırsa yüksek tansiyonu kontrol altına alır. Sahurda bir su bardağı az yağlı süt, yanında 1 avuç içi kadar fındık (ceviz veya badem) iyi bir öğün olacaktır.
Yaşlılarda ilaç kullanılmadan yapılan müdahalelerin kan basıncı üzerinde yaptığı etkiye bakılan bir çalışmada, en başarılı sonucun tuzu azaltma olduğu belirtilmiştir. Astımı olan kişiler doktor tarafından izin aldığı takdirde beslenmelerinde tuz alımını kısıtlayarak daha rahat oruç tutabilirler.