Daha önce Kore de aynı şeyi söylemişti, yetkililerinin ağzından bildirmiştik. Kore, Türkiye ile birlikte Ortadoğu’da büyük altyapı ihaleleri almak istiyordu. Ardından Japonya aynı mesajı verdi. Japonya da Türkiye ile ortak ihale almak istiyor.
Japonya’nın Türkiye ile ortak iş planında daha somut aşamaya geldiği anlaşılıyor. Japon medyası, Türkiye ile Japonya’nın gelecek ay bakanlar düzeyinde bir komite oluşturup, -ortak iş- çalışması başlatacağını yazdı. Komite, Türk ve Japon firmalarının nasıl işbirliği yapacağını belirleyecek... Japonya doğrudan -Irak ihalelerine ortak girelim. Orada Çin ve Kore şirketleriyle rekabet edelim- diyor.
Japonya bu amaçla Temmuz’da Japon ve Türk işadamlarının İstanbul’da bir araya gelip Irak üzerine konuşmalarını istiyor: Irak’ta hangi ihaleler var, Japonya ne yapabilir, Türkiye ne yapabilir.
Ayrıca Japon hükümeti girilecek işlere Japon Yeni üzerinden kredi vermeyi planlıyor. Umulan ihaleler en az 1-2 milyar dolarlık kapsamlı altyapı ihaleleri. Enerji santrali, raylı ulaşım, hastane, su arıtma tesisi gibi projeler var. Ayrıca petrol arama, çıkarma, boru hattı ve rafineri kurma işleri de mümkün. Neresinden baksanız, Irak’ın yeniden inşası gerekiyor. Tabii inşaat için de siyasi istikrar şart.
Japonya, şirketlerini Türk şirketlerle ortaklığa teşvik ederken, kendilerinin teknoloji ve mühendislik, Türk şirketlerin de işgücü sağlayacağını varsayıyor. Türkiye açısından Irak’ta ya da başka yerde istihdam yararlıdır. Ancak Türk şirketlerinden bu projelerde başka ileri katkılar da beklenmelidir.
Yine Japonya, Irak’tan başka diğer Ortadoğu işlerinde de Türkiye ile ortaklık planlamakta. Bölgede 2030’a dek altyapıya 850-900 milyar dolar harcama yapılması beklenmekte. Bu, büyük ve önemli bir pasta ve dilimlenmesi şimdiden başladı. Hem Kore, hem de Japonya’nın Türkiye ortaklı Ortadoğu açılım çabaları dikkat çekici. İki ülke açısından öncelikli rakip olan Çin, projelere kredi, proje, teknoloji, işgücü ile dört koldan asılabiliyor. Çin şirketleri ihalelerde fiyatı, devlet desteğiyle aşırı düşürebiliyor. Ayrıca hem Kore hem de Japonya’nın Türkiye’de nükleer projelere girme isteği biliniyor. Ortadoğu’da ortak iş alma çabası da, nükleer projelere katılım için bir işbirliği jesti- sayılabilir.
Hem Kore hem Japonya, petrol nedeniyle Ortadoğu’ya duyarlılar. İki ekonominin de çarkı, Ortadoğu petrolüyle dönüyor. Büyük altyapı projeleri hem petrol kaynaklarıyla yakın temas, hem de ithalat masrafını düşüren bir gelir kaynağı yaratıyor. Türkiye açısından her iki ülke ile aynı anda işbirliği mümkün. Türk şirketlerinin rekabetini artıracak her ortaklık, makbuldür. Eğer işbirliği ilk aşamada Irak’ı hedef aldıysa, Irak’ın imarı Türkiye için de önemlidir. Alınan bir iş, başka işi getirir.
Arap Baharı eğer bölgede demokrasiye geçişi sağlayacaksa, diğer yanda da serbest ekonomi-serbest piyasa sürecini yaratacak. Ortadoğu ekonomilerinin baskıcı-devletçi kalıplarından çıkması gerekiyor. Bu ekonomilerden bazısı, Irak gibi şanslı: Harcamasını petrol ile destekleyebilr. Mısır gibi ülkeler de var, harcaması hem yüksek, hem de gelir sıkıntısı var. Her durumda, Dicle kıyısından Fas kıyısına kadar bütün bölge insanca yaşamak ve çalışmak-kazanmak istiyor. Türkiye de bölgenin demokrasisimi, refahını amaçlıyor. Dünyanın çeşitli merkezlerinden Türkiye’ye Ortadoğu için ekonomik ya da siyasi öneri gelmesi normaldir. Mahallede kim ne yapabilir, herkes biliyor.
twitter.com/selimatalayny