Fenerbahçe de Ajax da beklenen futbolu sergilemekten o kadar uzak kaldılar ki; adeta seyircileri uyuttular diyelim. Hücum pozisyonlarında; karşılaşmanın son bölümlerinde oyuna giren Volkan Şen, ardından Fernandao, olması kolay golleri kaçırınca, Fenerbahçe de Ajax da maçı başladıkları gibi bitirmek zorunda kaldı.
Ben Fenerbahçe'nin büyük umutlarla transfer ettiği Nani'nin nasıl futbol oynadığını anlamıyorum. Mahalle takımında oynasa, mahallenin ağabeyi kulaklarından çeker; oyundan alır. Bu kadar verimsiz şöhretin kabulünde değilim. Sanki takımını 10 kişi bırakmak üzere sahaya çıkmış. Bu kadar vazgeçilmez olmasını da bir türlü anlamıyorum.
Maça genel bakışım... Orta saha varyasyonları arasında geldi gitti. Ajax'ın gol pozisyonu yokken, Fenerbahçe de son dakikalarda bulduğu pozisyonların birini değerlendirse, hiç de doğru düzgün oynamadığı bir maçı kazanmış olacaktı.
Kaleci Volkan maçın hemen başında bir pas hatası yaptı. Neredeyse gole davetiye çıkaracaktı.
Yazık oldu Fenerbahçe'ye... Böylesine kolay pozisyonlar bulup kaçırırsan, maçı nasıl kazanacaksın? Eğer bu golleri atamıyorsan, o zaman maçın sonucunu da kabul etmek zorunda kalacaksın. Nitekim de öyle oldu.
Van Persie'nin, böylesine bir futbol anlayışı içinde olan takımının golcüsü olması da hayal olurdu. Çünkü ona uygun toplar gelmediği sürece, beklenen başarıyı da göstermesi imkan dışıydı.
Orta saha organizasyonu, Diego'nun eline geçmişken, o da ayağındaki topları geveledi. Gereksiz top kayıpları içinde kalınca; o da varlık gösteremedi.
Fenerbahçe, Ajax karşısındaki zorlu deplasman maçını, takım savunmasını iyi yaparak tamamladı ve en azından Hollandalı rakibine gol şansı vermemiş oldu.