Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün yaptığı toplu açılış törenini takip etmek için Diyarbakır'daydım. Mezkûr program geçen hafta olacaktı ama Bartın Amasra ilçesindeki elim maden kazası sebebiyle tehir edilmişti.
Başkan Erdoğan Diyarbakır'da 140 eserin açılışını yaptı. Program dahilinde bir de tarihî devir teslim töreni de gerçekleşti. 12 Eylül darbesinde bölgede tutuklananlara akla hayale gelmeyecek işkencelerin yapıldığı Diyarbakır Cezaevi Adalet Bakanlığı tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredildi. Başkan Erdoğan Diyarbakır Cezaevi'nin bundan sonra kültür ve sanat merkezi olacağını şu sözlerle müjdeledi: "Biliyorsunuz; bugün buraya müjdeyle geliyorum. Adalet Bakanlığımız, cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibarıyla cezaevimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmiştir. Bakanlığımız cezaevinin restorasyonu için gereken projeleri hazırladı. İçinde müzeden kütüphaneye, kültür ve sanat birimlerine kadar pek çok bölümün yer alacağı bu eserin şimdiden Diyarbakır'a hayırlı olmasını diliyorum."
12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan işkenceler, bugün hâlâ mücadele edilen PKK terör örgütünün güçlenmesine ve bölgede rahatlıkla taban bulmasına da sebep olmuştu. Tanımlamakta işkence kelimesinin bile hafif kalacağı Diyarbakır Cezaevi'ndeki şenâatler terör örgütünün hanesine kazanım olarak yazıldı! Bu zaviyeden cezaevinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devri tarihî bir devirdir. Böylece Eski Türkiye'ye dair bir darbe kalıntısının daha izleri silinmiş olacak.
Tabiî ki yeni nesillere Eski Türkiye'de yaşanan zulümleri anlatmak ve Eskiye Türkiye'ye dönme özlemi duyanların aslında neye özlem duyduklarını göstermek babından cezaevinin bir bölümü müze yapılacak.
Geçen hafta cezaevini bir grup gazeteci arkadaşlar gezmiştik. Onlara tecrübeli bir mahkûm olarak cezaevi raconunu anlatmıştım. Hayatımın ilginç ve ibretlik bir tevafukunu da yaşadım ama onu şimdi yazmayacağım. Belki gelecek günlerde yazarım.
Dün de gazeteciler olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un ev sahipliğinde cezaevini gezdik. Bu sefer heyette, bir başka tecrübeli mahkûm Orhan Miroğlu ağabey de vardı. Orhan ağabey 12 Eylül darbesinde tutuklanıyor ve devri için bir araya geldiğimiz Diyarbakır Cezaevi'ne konuluyor. O da maalesef işkencelerden nasibini alıyor.
Devir teslim törenini takip etmek için gelen bürokrat ve gazetecilere cezaevinde voltanın nasıl atıldığını Orhan ağabeyle uygulamalı gösterdik. 30 yıl önce avluda çırılçıplak soyulup kaba dayaktan kanalizasyon çukuruna sokulmaya kadar işkencenin her türlüsünü gören Orhan ağabeyle aynı avluda bugün, 2022 yılında volta atmak benim için unutulmayacak bir anı oldu. Orhan ağabey 12 Eylül ben de 28 Şubat darbesinin işkencelerinden geçmiş olarak ikimiz de omuz omuza aynı yola baş koyduk.
Eski Türkiye'nin darbe ve zulüm kalelerini yıkan Yeni Türkiye'nin kurucusu Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'da coşkuyla karşılandı. Gördüğü alâkadan duyduğu memnuniyet Başkan Erdoğan'ın yüzünden okunuyordu.
Görüştüğümüz halk, şehrin kaynaklarını terör örgütü PKK'ya aktaran belediye başkanı yerine atanan kayyumun başkanlığındaki Diyarbakır'ın çok geliştiğini söylüyor. Belediyenin hizmetlerinden çok memnunlar. Halkın parası terör yerine halka hizmet olarak harcanınca ortaya tertemiz ve gelişmiş bir şehir çıkmış.