Soğuk bir Ankara akşamı..Güvercinlik Ulaştırma Grup Komutanlığı hangarına 125 metre uzaklıktaki 5 Numaralı kulübede Ordonat Er Tahir Metin nöbet tutuyordu. Tarih 16 Şubat 1993'tü. Akşam..saat yediyle sekiz arası, karanlıkta ayak sesleri yankılandı. Nöbetci hemen "Dur" uyarısında bulundu.
Adam nöbetçinin sorduğu parolayla işareti doğru bildi; üniformalıydı, nöbetçi yüzünü seçemedi ne yazık ki.
Ertesi sabah hangarda Orgeneral Eşref Bitlis'i Diyarbakır'a götürecek çift motorlu uçağın hazırlıkları tamamlandı. Orgeneral Eşref Bitlis ve yanındaki heyeti Diyarbakır'a taşıyacak uçak 17 Şubat 1993 günü saat 12:19'da Ankara Güvercinlik'ten kalktı.
...Ve kalktıktan 5 dakika sonra büyük bir patlamayla Yenimahalle Postanesi'nin yakınlarına düştü. Uçakta bulunun herkes şehit olmuştu! Kaza yerine ilk gelenler bir yana savrulmuş bir Paşa şapkasıyla ..kafası kopmuş pilot üniformalı bir ceset buldu.
Sağda solda evrak ve dosyalar vardı..karların üzerine saçılmış. ÇOK GİZLİ damgalı sayfalar...Upuzun bir isim listesi...bilgi notları, mesajlar... Genel Kurmay İstihbarat Dairesinden gelenler önce Eşref Paşa'nın çantasını buldu. Üzerine Kozmik Çok Gizli damgası vurulmuş çantayı. Sağa sola savrulmuş evrak çantanın içine tıkıldı. Bugün, çanta ve içindeki evrakın nerede olduğunu kimse bilmiyor...
Cenazeler götürüldükten hemen sonra enkaz toplama işlemi başlıyor ve her taraf temizleniyor. Helikopterin parçaları, yangından mal kaçırırcasına askeri üsse götürülüyor ve soruşturmayı askeri savcı yürütüyor..
Bundan daha da akıllara zarar olanıysa, hiçbir teknik inceleme yapılmadan, olaydan yarım saat sonra Genel Kurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Yaşar Büyükanıt, "kaza buzlanma sonucu olmuştur," diyerek olaya son noktayı koyuyor böylece de yargının önü kapanıyor!
Eşref Bitlis'in uçağı, İran, Irak , Suriye ve Türkiye dış işleri bakanlarının 10 Şubat 1993'de Şam'da bir araya gelmelerinin ardından tam 7 gün sonra düşmüştü.
Pentagon İran, Suriye ve Türkiye'nin bir araya gelmesiyle PKK'nın yok edileceğini ve Türkiye'nin bölünmesinin önüne geçileceğini anlamıştı. Eşref Paşanın öldürülmesiyle hem Çekiç Gücün önündeki en büyük engel kalkacak hem de ABD-İsrail, bölgedeki düşmanlarıyla (İran-Suriye), Türkiye 'nin işbirliğine girmesine engel olacaktı...
(Yarın: Güreş'ten Kuşku Uyandıran Yaklaşımlar)