Seçimden bu yana yaşananlara bir göz atalım.
Van'dan başlayan İstanbul Esenyurt'a kadar yaşanan sokak olayları, DEM'lilerin yakıp yıkması, CHP'nin DEM'le kol kola yürümesi.
CHP'lilerin "Sancaktepe Belediyesi'nde makamda jakuzi var" yalanını servis etmesi, organize bir kötülük şeklinde yalanın hızla yayılması.
Eski HDP milletvekili DEM'li Murat Çepni'nin Gezi kışkırtması için 'o zaman hazırlıksızdık, AKP'yi yıkamadık ama bu kez hazırlıklı olmalıyız" demesi.
Daha önce "AYM'ye darbe yapılıyor" diyerek milleti sokağa çağıran CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bu kez Hatay'da mazbata kendilerine verilmediği için "YSK'nın önüne gelin" çağrısı yapması.
İstiklal Caddesi'ndeki Filistin eyleminde, polise "Allah belanızı versin" deyip tüküren eylemcinin açık kışkırtması, polisin tokat atması, ters kelepçe takılması sonrasında kopan fırtına. FETÖ kumpaslarının mağduru olan Fenerbahçe'nin sistemli olarak saldırıya uğruyoruz diyerek Süper Kupa'da takımı sahadan çekmesi sonucu FB-GS taraftarları arasındaki gerilimin artması ki daha önce de listeye Trabzonspor eklenmişti.
FETÖ'nün firari ablaları olan teröristlerin "Yeniden başlıyoruz" videolarının dolaşıma sokulması.
Peki ama neler oluyor?
Elimizde açık kanıtlar olmadan net bir şey söylemek mümkün değil. Ancak buraya iki ayrı açıklama yazacağım.
İstanbul'da 6 ayda 974 Filistin eyleminin sorunsuz geçtiğine dikkat çeken İstanbul Valisi Gül, "Farklı şer odaklarının ittifakıyla oluşturulan marjinal grupların 'iyi niyetli' vatandaşlarımızı kullanarak devletimizin ve milletimizin fedakarlıklarını yok sayıp beşinci kol faaliyetleri yaptığının farkındayız!" diyor.
Ayrıca dikkat çekici bir başka ifadeyi de Cumhurbaşkanı Erdoğan paylaştı.
Emperyalizmin kurduğu tuzaklar için uyardı. Erdoğan'ın tam ifadesi şu;
"Bugün Suriye'yi, Yemen'i, Libya'yı, Sudan'ı, Filistin'i ve daha nice İslam toprağını kana bulayan çatışmaların, gerilimlerin, zulümlerin gerisinde bu sömürü düzenini devam ettirme planları vardır. Kimi zaman demokrasi getirme, kimi zaman terörü ve gerilimi bitirme, kimi zaman ülkeyi kalkındırma, kimi zaman barışı ve istikrarı sağlama, velhasıl her defasında farklı bir maskenin arkasına gizlenerek oynanan oyunun gayesi zenginliklerin talan edilmesidir. Ne yazık ki bunda çoğu zaman başarılı da oldular"
Türkiye'de sandıktan çıkan sonucu toplumsal huzursuzluk ile pekiştirip, yeni senaryolar yazmaya çalışanlar olabilir. Bu konuda özellikle Cumhur İttifakı seçmenine çok uyanık olma, tahriklere gelmeden sağduyu ile olayları analiz etme görevi düşmektedir. Zira sandığa gitmeyen ama sonucu değiştirme gücü olan Cumhur seçmenini parçalamak ilk hedef olacaktır. Toplumsal huzuru dinamitlemek isteyenlere karşı hepimiz çok ama çok dikkatli olmalıyız. Emekli maaşı kışkırtmasıyla başlayan süreç, sokağa taşınırsa ve yeni Gezi kışkırtmaları yaşanırsa Türkiye'nin 20 yıllık kazanımlarını kaybetmesi riski ortaya çıkabilir.
MİT'in Mossad operasyonlarında gözaltına alınanların eşgalini aklınızdan çıkarmayın lütfen.
Bu yüzden soru sormak iyidir.
Örneğin yerel seçimin ardından İsrail ve Yunanistan kimleri tebrik etti?
Neden bu kadar sevindi?
Takdir milletin...
İYİ PARTİ NEREYE KOŞUYOR?
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kurultayda aday olmayacağını açıkladı. Üstelik de "Göğüsleyeceğimiz türlü zorlukların, gayriahlaki propagandaların, satın alınmış iradelerce yapılacak galiz taarruzların elbette bilincindeydim. Ben şahsen seçim sonuçları kapsamında ödediğimiz ve ödediğim bedele razıyım." İfadesini kullandı. Yani aslında CHP'ye elini verdiğini kolunu kurtaramadığını ifade etti, pişmanlığını dile getirdi. Şimdi İyi Parti için yeni bir dönemin kapısını açma heyecanı var. İYİ Parti Grup Başkanı Koray Aydın ve İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Genel Başkanlığa aday olduklarını açıkladı. Ama iki milliyetçi ismin yarışı İyi Parti'de yeni kırılmaları beraberinde getirir mi hep birlikte göreceğiz? Ama İyi Parti için zararın neresinden dönülse kardır anlayışı yavaş yavaş hakim oluyor gibi görünüyor.
"ÇİFT FORVETİMİZ VAR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun Anıtkabir ziyaretine genel başkanını almadan gitmesi dikkat çekmişti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yapılan hamlelerin farkında, seçim kazancını kendine tahvil etmek için hamleler yapmaya başladı. Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat'a verdiği röportajda "Şu anda takımda iki forvet var... Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu... Ama birçok yeni figür de parlıyor. Belediye başkanlarımız kendi aralarında çok iyi işler yapacaklar. Günü geldiğinde de arkadaşlarımızdan biri Cumhurbaşkanı adayı olacak." İfadesi dikkat çekiyor. Görünen o ki biz önümüzdeki günlerde CHP'yi hizmetten çok çekişmeler üstünden izlemeye devam edeceğiz.
CHP'LİLERLE SİYASET SOHBETİNİ KESTİM
Yerel seçimin ardından kendi ruh sağlığımı korumak için CHP seçmeni ile sohbeti kestim. Bayram boyunca da bu kararımı uygulamak için direneceğim. Zira tecrübeyle sabit ki CHP seçmenini herhangi bir konuda kolay kolay ikna etmek mümkün değil. Ciddi anlamda bir fikri sabit durumu söz konusu. Para kuleleri gibi açık gerçeklere dahi gözlerini kapatabiliyor, ama başkanlık katında jakuzi gibi bir yalanın üstüne gönüllü atlayabiliyor. Üstelik tartışmalarda sürekli yön değiştiriyorlar, tartışma zeminini değiştirmeye çalışıyorlar ve bu yüzden sohbetler bir süre sonra ama siz de şöyle yaptınız, ama siz de böylesiniz vs gibi normal mecrasında çıkıyor? O yüzden bayram keyfimize limon sıkmamak için ziyaretlerde siyaseti es geçme kararı aldım. Üstüne bir de "Ben sizinle siyaset konuşmak istemiyorum" dediğinizde 17 seçimdir bastırdıkları duygularını üstünüze boca edemedikleri için daha da sinirli hale geliyorlar. Zira tüm duyguları içinde volkan gibi patlıyor. J Üstelik son seçimde de görüldü ki CHP seçmenini ikna etmek için mücadele etmek, (Hamza Dağ'ın İzmir başarısını istisna görüyorum) çay kaşığıyla maden kazmaya benziyor. Elde ettiğiniz sonuç harcadığınız enerjiye değmiyor. Onun yerine Cumhur İttifakı seçmenini yeniden konsolide etmek (Emekliler başta olmak üzere) Cumhur'un birlik beraberliğini güçlendirmek, onları ikna edip, gönlünü almak için enerji harcamayı tercih ediyorum. Size de tavsiye ederim. Zira sandığa küsen seçmeni yeniden kazandığınız anda güç dengesi CHP'nin anında aleyhine dönüyor. Ve mutlu azınlık olarak parti içi mücadelelerine geri dönüyorlar.
Neyse sözü çok uzatmayayım.
Bayramımız mübarek, kutlu, mutlu olsun.
Hepinize sevdiklerinizle nice güzel bayramlar dilerim.
Kalın sağlıcakla