Vatan Partisi, “Doğu Perinçek Tayyip Erdoğan’ı yıkacakmış” başlıklı yazım üzerine medyada da yer alan bir açıklama yaptı.
Açıklamanın sonunda da beni başı dik, gerçekleri yazan bir yazar olarak tanıyıp bildiklerini belirtip “Şimdi yazdığınız gazetede de sizden bunu bekliyoruz” diye bir çağrı yaptı.
Evet, hangi gazetede yazarsam yazayım, boyun eğmeyen başı dik bir yazar oldum ve gerçek neyse onu yazdım.
Yazarlık yaşamım boyunca, vicdanımdan başka bana yön veren hiçbir güç tanımadım.
Bu yüzden zalim kim olursa olsun ona karşı olan, mazlum kim olursa olsun ondan yana olan yazar olarak tanındım.
Yazarlık yaşamım boyunca merkez sağ ya da merkez sol, muhafazakâr ya da sosyalist, kısacası siyasi görüşleri birbirlerinden farklı gazetelere davet edilip yazdım.
Yazdığım gazete değişse de duruşum hiç değişmedi.
İnternete girildiğinde görülecektir ki, yazdığım gazete değişse de duruşumun hiç değişmemesinden pek çok saygın aydın övgüyle söz etti.
Nitekim solcu yayınlarda yazdığımı sağcı yayınlarda da, sağcı yayınlarda yazdığımı solcu yayınlarda da yazmaktan çekinmedim.
Nerede yazarsam yazayım, başta iktidardakiler olmak üzere, yanlış yapanı, haksızlık yapanı, zulüm yapanı hep eleştirdim.
Nerede yazarsam yazayım, mazlumdan, mağdurdan, ezilenden, sömürülenden, zulüm görenden yana olmaktan hiç vazgeçmedim.
Nerede yazarsam yazayım, emperyalizmi, faşizmi, militarizmi, vahşi kapitalizmi lanetledim.
Bunu herkes gibi Doğu Perinçek de Vatan Partisi yöneticileri de iyi bilir; ama onlar bana, “Şimdi yazdığınız gazetede de sizden bunu bekliyoruz” diye çağrı yapınca, bunları hatırlatmak zorunda kaldım.
Peki Doğu Perinçek’in Vatan Partisi’ne, yazımla ilgili açıklamayı ve de bu çağrıyı yaptırtacak ne yapmışım?
Doğu Perinçek, AK Parti iktidarının orduyu sivilleştirip yeniden yapılandırmasına karşı televizyonda öfke dolu konuşmuştu.
Konuşmasında özetle, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı, Başbakan Binali Yıldırım’ı uyarıyorum; orduya yönelik bu icraatlarınızdan derhal vazgeçin. Dediklerimi yapmazsanız AK Parti iktidarını yıkar, yerine yeni bir iktidar kurarız” diyerek tehditler savurmuştu.
Doğu Perinçek, elbette AK Parti iktidarının icraatlarına karşı çıkabilir; onları eleştirebilir.
Ancak Doğu Perinçek’in bu üslubu eleştiri üslubu değil, alenen tehdittir.
Rahatsız edici olan da Doğu Perinçek’in eleştirileri değil tehditleriydi.
Nitekim Doğu Perinçek’in gazetesi Aydınlık, 7 Ağustos tarihli başyazısında da, “Vahdettin de, İçişleri Bakanı Ali Kemal de ordunun kendisine bağlı olduğunu zannediyordu. Ateşle oynuyorsunuz!” diyerek, bu konuda AK Parti iktidarına yönelik tehditlerini yineledi.
İşte “Doğu Perinçek Tayyip Erdoğan’ı yıkacakmış” başlıklı yazımda, Doğu Perinçek’in bu tehditlerine karşı tepkilerim dile getirilmişti.
Kaldı ki AK Parti iktidarının orduyu sivilleştirip yeniden yapılandırmasına, orduyu yöneten Genelkurmay karşı çıkmıyor.
Öyleyse Doğu Perinçek’in Vatan Partisi niye ordudan fazla orduculuk yapıyor?
Bakın Başbakan Binali Yıldırım, “Orduyu sivilleştirip yeniden yapılandırmamız milleti rahatsız etmiyor. Bundan rahatsız olanlar, darbe yapma niyeti olanlardır” diyor.
Bakın Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Ordunun bir daha darbe yapamaması için, onu sivilleştirip yeniden yapılandırıyoruz” diyor.
O halde Doğu Perinçek’in Vatan Partisi’ne şunu sormamız gerekiyor.
Acaba ordunun bir daha darbe yapamaması için, sivilleştirilip yeniden yapılandırılması sizi niçin bu kadar rahatsız ediyor?