Geçtiğimiz hafta yer verdiğimiz J. P. Morgan'ın 8 Ekim 2024 tarihli Küresel Araştırması analizi üstünden daha birkaç gün geçmişti ki yaklaşan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi Parti'den aday olan Donald J. Trump keskin bir karşılık verdi:
"ABD dolarını dünya rezerv para birimi olarak kullanmayı bırakan ülkelere %100 gümrük vergisi uygulanacak."
Havayı iyi koklamışız demek ki.
Kavga büyük; işin ucunda De-Dolarizasyon ile Amerika'nın hakimiyetini kaybetme riski var. Öyle az buz bir durum değil.
Biraz daha araştırınca başlıkta yer verdiğimiz mevzu çıktı karşımıza. Çünkü Donald Trump'ın daha başkan bile seçilmemişken yukarıdaki açıklamayı yapması oldukça düşündürücüydü.
Neymiş bu Operasyon Sandman, gelin bakalım birlikte.
İddialar muhtelif. Geçtiğimiz hafta J. P. Morgan'ın De-Dolarizasyon Küresel Araştırma bulgularını doğrular nitelikte. 'Sessiz bir savaş' diye tabir edilen ABD dolarını yıkma operasyonu deniyor.
100'den fazla ülkenin ABD dolarının hakimiyetine son vermek için birlikte gizli ve koordineli şekilde hareket etmesi söz konusu olan.
Geçtiğimiz hafta 11 Ekim 2024 tarihinde Moskova'daki BRICS yani Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika ile başlayıp + haliyle genişleyen ve genişlemeye devam etmesi aşikar olan yapının finans bakanlarının her birinin Moskova'da 'de-dolarizasyon anlaşmaları' imzaladığını duyurmuştuk.
Tam da 22-24 Ekim 2024 tarihleri arasında Kazan'da yapılacak olan BRICS Zirvesi öncesindeki bu hamle çok stratejikti. Hatta zirveden 10 gün önce yapılan bu üst düzey toplantıya katılmamaları için 'Batı'nın baskı yaptığı duyurulmuştu bir gün sonra Kremlin'den. Trump da bu 'baskı'nın muhteviyatını açık etti bir nevi. O yüzden de Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri finans bakanları ile İran Merkez Bankası Başkanı ile katılması da bu baskının sonucu sanki.
Olası sonuçları ise ürkütücü tabii; 'finansal bir felaket' tabiri kullanılıyor çünkü bu operasyon sonrası için. Ülkelerin ABD hazine bonolarını elden çıkarmaya hazır olduğu iddiası ise çok düşündürücü. COVID-19 sonrası ekonomide yaşanan 'türbülansa' eklenen jeopolitik çatışmalar zaten tuz-biber ekmişti ve 'hiperenflasyon' dalgası ile tanışmıştık. Bunun varabileceği boyutları tahmin etmeye çalışmak bile yorucu.
Hatırlatalım; Rusya ve Çin yayınladıkları ortak deklerasyon ile 'mevcut sistemin kurallarının ve kurumlarının sorunları çözmede yetersiz kaldığını ve bunu beraber değiştireceklerini' Rusya'nın Ukrayna'ya girmesinden sadece 20 gün önce ilan etmişti.
Ne deniyordu yukarıda bu 'operasyon' için; 'gizli' ve 'koordineli'.
Trump daha başkanlık seçimini kazanmadan 'meydan okudu', 'hodri meydan' dedi; ilk başkanlık dönemindeki 'ticaret savaşı' terimi yeni bir boyut kazanmak üzere ve bu öyle böyle bir boyut değil; sadece Çin ile Almanya'ya değil, bu kez tüm dünyaya meydan okudu Trump: Yüzde 100 vergi koyarız. İş oraya varır mı işte o ABD başkanlık seçimini daha da ilginç ve izlenir kılan başka bir parametre.