Türkiye’de yeni bir uzman prototipi var. Aynı anda hem siyasetten, hem ekonomiden, hem diplomasiden, hem futboldan hem de yemekten çok iyi anlıyorlar.
Ekranda bir gece Türkiye’yi şahlandırıp ertesi gece bir başka kanalda Fenerbahçe’yi kurtarıp ondan sonra ki gece de Euro krizine dair iddialı cümleler kurabiliyorlar.... O uzmanlardan geçen hafta Oslo sürecine dair çok şey dinledik ama ne öğrendik, daha doğrusu tek birşey öğrendik mi?
***
Eğer Türkiye’de dersini gerçekten iyi çalışmış bir ‘uzman’ olsa bu tartışmalarda mutlaka Jonathan Powell adını duyardık. Jonathan Powell eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in 10 yıl boyunca Kuzey İrlanda baş görüşmecisi olarak çalışmış bir isim. İngiliz yayın kuruluşu BBC sık sık tecrübelerinden faydalanır. Mesela Afganistan’da savaşan Batılı güçlerin El Kaide’yle masaya oturmalarının tartışıldığı dönemde Powell şunları söyledi: “Taliban’la görüşmeye oturmak, El Kaide’yle görüşmekten daha kolay. Bir liderliği var, belli bir birliğe sahip. Dolayısıyla fiziksel anlamda Taliban’la görüşmek çok zor olmayacaktır. Tabii önce grupla temas kuracaksınız. Grup faaliyetlerini gizli olarak yürüttüğü ve biz de Taliban güçleriyle savaş halinde olduğumuz için bu kolay değil o kadar. Diyelim ki temas kuruldu, o zaman gizli görüşmeler başlar. Zira kamuoyuna yansıdığı anda, Taliban’la çarpışan Batılı hükümetler açısından ve Batı’ya ödün veriyormuş gibi görüneceği için Taliban açısından, durum imkansızlaşır. Dolayısıyla ilk aşama gizlilik içinde yürütülür.” Bir paragraf, uzmanlardan duymadığımız ne çok şey öğretiyor değil mi?
***
BBC muhabiri sormaya devam ediyor, “Peki düşmanla ne zaman masaya oturulur?” Powell yanıtlıyor: “IRA, akla gelebilecek her stratejiye başvurdu. Hızlı, keskin, şok etkisi yaratan eylemleri denediler; uzun kampanyalar yürüttüler, bir elde silahla sandık başına gitmeyi denediler...
Bu terörist kampanyalarının hiçbiri sonuç vermedi. 1980’lerin ortalarında bu işe barışçı bir çözüm bulunmasının şart olduğu anlaşıldı. Hiçbir zaman yüzde 100 yenilgiye uğratılamayacaklarını biliyorlardı ama, asla kazanamayacaklarının da farkına vardılar. Her iki taraf da aynı noktada olursa, o zaman barışçı bir çözüm yolu bulunabiliyor.”
***
Bitti mi derseniz, bitmedi... Uzmanlar ağızlarından IRA ya da ETA örneğini düşürmüyorlar ya, IRA’nın on yıllar boyunca devam eden terör faaliyetlerinde ölen insan sayısı bin 100 civarında. İspanya’da BASK bölgesinin özgürlüğü için 1960’lardan beri terör eylemleri düzenleyen ve faaliyetlerine 2010’da son veren ETA’nın toplam kurban sayısıysa 800 civarında...
Acaba durmadan İrlanda ve İspanya örneği veren kaç uzman bu rakamları biliyordur? Türkiye’de her şarkı söyleyene sanatçı denir ya, uzman sıfatı da o hale geldi galiba.