Son günlerde online gıda sektöründe farklı girişimler dikkat çekiyor. Özellikle evde yemek yapmayı seven ve
malzemelerin taze olmasını isteyenlerin tercih ettiği bu siteler değişik tarifler denemeyi eğlenceli ve kolay hale getiriyor.
Semt bakkallarının yerini alan gıda marketleri her geçen gün daha da büyüyor. Bu büyümeyle hayatımızda bir konfor olmuyor değil. Hatta kimi zaman aklımıza gelmeyen ürünleri bile sepete atıp marketten çıkarken buluyoruz kendimizi. Diğer yandan bu market zincirlerinin kendi markalı ürünleri raflarda hızla artıyor. Markalara uyguladıkları ağır raf bedelleri ise cabası ve bu, tüketiciye yansıyor. Bu bedellerin ürün fiyatına yansıması, ürünlerin kalitesi beni uzun zamandır rahatsız ediyor. Çünkü kimi zaman ödediğim parayla aldığım hizmet birbirine eş değer olamıyor. Abartmıyorum küflenmiş meyvelerle bile göz göze gelebiliyorum.
Sütte bir parmak kaymak vardı
Marketlerin durumu ne olacak hiçbir fikrim yok ama bu durum birçok kişiyi rahatsız etmiş olacak ki bazıları senelerdir kentten köye göç ederek çiftçilik yapmaya başladı. İnternet üzerinden ‘organik’ meyveler, sebzeler pazarlandı, pazarlanmaya da devam ediyor. Bunların birkaçını deneyen biri olarak kutulardan çıkan çürük çarık malzemeleri görünce o sevdadan da vazgeçmiştim. Hani bilmesem “Acaba organik böyle bir şey mi?” diye kanabilirdim. Tüm bu olumsuz gelişmelerin içinde geçtiğimiz günlerde nihayet yüzümü güldüren iki yeni ve farklı yapılanmayı fark ettim: tazedirekt.com ve
pratikchef.com.
Geçenlerde eve giderken bir tarafı tamamen cam olan şirin bir kamyonetle karşılaştım ve tazedirekt.com ile böylelikle tanışmış oldum. Meğer tanıtım için semtleri dolaşıyorlarmış. Aynı hafta bu sistemin kurucusuyla şans eseri bir yemekte bir araya geldim. Hasan Aslanoba’nın ana misyonu internet tabanlı iş modellerini desteklemek. Yatırımcı ve girişimci olan Aslanoba’nın iş hayatı başarılı projelerle dolu. Meğer ona da alışveriş yaparken gördüğü bayat sebzelerden gına gelmiş, bu proje de öyle gelişmiş. Eve dönünce siteden hemen sipariş verdim. Ertesi gün kapıma geldi siparişlerim. Uzun zamandır paketten çıkan malzemelerin tamamını bu kadar taze görmedim. Körpe ve çıtır çıtır sebzeler. Özellikle kendi ürünü olan et, süt ve ayran on numaraydı. Sitedeki bazı sebzeler Bursa’da 960 dönümlük arazilerinde yetiştiriliyor. Siz siparişi veriyorsunuz, öyle hasat ediliyorlar. Diğerleri ise kaliteli markaların ürünleri. Mesele ürünlerin beklememesi, elden ele dolaşmaması ve teslimatta soğuk zincirin kırılmaması. Süt şişesini bardağa boşaltırken “blok” diye bir ses geldi. Gözlerime inanamadım! Şişenin ağzında oluşan, neredeyse bir parmak kalınlığındaki kaymakmış. En son çocukken görmüştüm bu manzarayı... O kaymağı nasıl keyifle yediğimi anlatamam. Pilot olarak Bursa’da başlayıp İstanbul’la devam eden projeyi yakın tarihte diğer iller de takip edecek gibi. Ama büyürken dikkat, aksi takdirde marketlerden farkı kalmaz.
Yemeğini seç siparişini ver
Vegan, vejetaryen ya da et obur; hiç fark etmez istediğini buluyorsunuz. Metin, Dilek ve Ayhan Çobanlıoğlu kardeşlerin geliştirdiği pratikchef.com’un alt yapısı için tam bir buçuk sene çalışılmış. Yemeğini seç siparişini ver ama bu sefer pişirmek senden. Yaklaşık 200 tarif içeriği olan web sitesinden istediğin yemeği seçiyorsun. Bir sonraki gün hijyenik olarak paketlenmiş olarak ve kullanacağın kadarı kapına geliyor. İstanbul içinde bazı semtler bu hizmetten aynı gün yararlanabiliyor. Elbette ben de denedim. Üç farklı ve zor yemek sipariş ettim. Hepsi ayrı kutularda geldi. Tarifte kaç gram kıyma, kaç gram sebze kullanılacaksa hepsi steril ve yıkanıp doğranmış olarak tezgahta duruyordu. Bana sadece onları karıştırıp pişirmek kaldı. Benim gibi alişverişten ilham alıp kendi malzemesini istediği gibi doğramak isteyen bir şefe göre değil ama çalışıyorsanız ve zamanınız yoksa bu sayede pratik bir şef olabilirsiniz. Tarifler doğru ve sonuç gerçekten de lezzetli. Bir tek şu kutu işi canımı sıktı, hijyenik ve sistematik olması için her bir malzemenin farklı ambalajı var ve adeta küçük bir buzdolabı oluşturuyorlar. Ama bu da çok fazla kutunun çöpe atılmasına sebep oluyor. Umarım buna bir çözüm gelir. Gerçi bu uygulama sayesinde eve alınıp pişmediği için çöpe giden hiçbir malzemeleriniz de olmayacak ya o da ayrı...
INSTAGRAM'DA NELER OLUYOR?
Birkaç gün önce bir hesap keşfettim. Yemekler ve fotoğraflar kendisine ait. Tarifler pratik, fotoğraflar on numara. Tertemiz bir hesap. Melih Susal’ın hazırladığı ‘mutfakpsikopatları’ adlı hesap yemek tutkunuysanız izlenilmeye değer. Hesabında her fotoğrafın altına “Selam güzel insan” diyerek yazmaya başladığı yemek tariflerinin çıkış noktasını “Yemek yemeyi ve pişirmeyi eğlenceli hale getirmek senin elinde” diyerek tanımlayan Susal’ın verdiği klasik veya kendine ait ilginç tariflerin ortak noktası basit ve ana malzeme odaklı olması. Böyle yetenekler de var, haberiniz olsun!