Onlar ülkemiz turizminin bayrak taşıyıcıları

Turist rehberleri ülkemizin gerek yurt içinde gerekse yurtdışında hak ettiği şekilde doğru tanıtılmasında ilk rolü oynuyor. Onlar, geçmişten bugüne ve geleceğe dair köprüler kuran tarihi, kültürel, gelenek, örf, adet bizi biz yapan tüm değerlerimizi araştırarak gezerek görerek keşfederek anlatan, tanıtan isimler. Aslında onlara büyük görevler düşüyor. Milli ve yerli bilinçle adımlamak, gezdirmek, hafızalarda ve hatıralarda tüm görselleri, o an yaşanılan his, duygu ve düşünceleri belleklere bir Türk’e yakışan şekilde gezdirmek onların görevi. Onlar, en sıcak temasla dünyanın dört bir yanında bir bakmışsınız Mostar Köprüsü'nde yağmurlar altında, bir bakmışsınız Eyfel Kulesi'nde, Barselona sokaklarında, Prag’da  Yunanistan’da bir de bakmışsınız Çanakkale’de Kars’ta Edirne’de İstanbul’da Sultanahmet’te gezilmesi görülmesi anlatılması tanıtılması gereken her yerde… Hayatın içinde akıp giden zamana adeta meydan okurcasına yılların, yolların yorgunluklarını tatlı hatıralarla anımsamaları adına bu hafta onların dünyasından ve hayata geçirdikleri faaliyetleri hakkında değerli bilgileri sizlerle paylaşalım:

PROFESYONEL TURİST REHBERLERİ

2012'de yürürlüğe giren 6326 sayılı kanun ile profesyonel turist rehberliği devletçe tanınmış meslekler arasında kabul edilmiştir. Aynı kanunun belirttiği üzere Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin belirlediği kültür politikaları doğrultusunda hizmet vermesi esas olan turist rehberliği mesleğine kabul için en az iki yıllık ön lisans, dört yıllık lisans ya da 2 yıllık yüksek lisans programlarından birini bitirmek gerekmektedir. Ülkemize gelen turistlere verdikleri hizmet ile kültürel anlamda elçiliğimizi yapan rehberler aynı zamanda Türk turistlerin yurt dışına yaptıkları seyahatlerde de vazgeçilmezi. İşte bu meslek kolunun çiçeği burnunda derneği Tarih Kültür ve Turizm Rehberleri Derneği bir ilke imza attı. 1990 yılından bu yana Dünya Turist Rehberleri Federasyonu tarafından kutlanmakta olan 21 Şubat tarihi bu sene ilk kez bir dernek tarafından bir dizi etkinlik ile kutlandı. Mesleğin itibarını yüceltmek, üyesi rehberlerin hizmet standardını yükseltmek ve Türkiye turizminin referans kurumu olmayı amaçlayan Dernek 21 Şubat Çarşamba günü bugüne kadar denenmemiş ölçekte iki gezi ile belki de toplumun Turist Rehberleri ile hiç tanışamamış iki kesimini odağına aldı.Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonu ve İstanbul Altınokta Körler Derneği ile beraber düzenlenen etkinliklerde toplam 55 engelli ile refakatçilerine Ayasofya, Sultanahmet Meydanı, Topkapı Sarayı ve Yerebatan gezdirildi.  Ayasofya önünde rehberleri ile buluşan 25 kişilik İşitme engellilerden oluşan gruba Hasan Barış Partal, refakatçileri ile birlikte 30 kişiden oluşan görme engelliler grubuna ise Murat Eroğul rehberlik etti.

TARİHİ YERLERİ GEZDİLER

Görme engellilere sahip oldukları özel durumlarından dolayı dokunma ve işitme yetilerine yönelik bir program hazırlandı. Bu program da ilki gibi Ayasofya'dan başladı. Binanın tarihsel geçmişi ve öneminin anlatılması esnasında eserin sahip olduğu akustik özellikleri, nitelikli mermer ve metal işçilikleri dokunma duyusuna hitap edilerek anlatılmaya çalışıldı. İkram edilen öğren yemeği sonrası devam eden gezinin ikinci etabı ise Yerebatan sarnıcı oldu. Gezi sonrası mutluluklarını paylaşan Türkiye İşitme Engelliler Federasyonu ile Altı Nokta Körler Derneği üyesi engelliler etkinliklerin devamını ısrarla talep ettiler.  Dernek Başkanı Hasan Barış Partal, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un Dünya Rehberler Günü nedeniyle yayınladığı mesaja teşekkür ederek, Bakan Kurtulmuş'un turist rehberliğini, mesleğin zorlukları ile hayati önemini ifade ettiği cümleler olan "Rehberlik fedakârlık gerektiren, düzenli bir mesaisi olmayan, farklı koşullarda ve alanlarda hizmet vermeyi gerektiren zor bir meslektir. Turist rehberleri bilgi aktarımının ötesinde, bir kültürü, değerler bütününü, toplumlar-mekanlar-zamanlar arası iletişimi sağlamakla yükümlüdür. Türkiye imajının, bu toprakları ve insanımızın bir marka olarak yurt içinde ve dışında tanıtımının ilk kademesi, birinci öznesidir" ifadesinin yapılabilecek en doğru tanımlamalardan biri olduğunu söyledi.