Türkiye'nin İsrail-Filistin sorununa yönelik 2000'lerde izlediği aktif politika, sorunun aktığı mecranın değişmesine neden olmuştur. 2006 seçimleri sonrası HAMAS lideri Halid Meşal'in ilk ziyaretini Türkiye'ye yapması içerde ve dışarıda tartışmaları beraberinde getirmiştir. Türkiye'nin "Komşularla Sıfır Sorun Politikası" bağlamında Orta Doğu'da İsrail ve Suriye arasında arabulucu olması, HAMAS ile kurulan irtibat ve Gazze'deki ambargoya yönelik olarak dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009 yılında Davos Zirvesi'nde katıldığı panelde Şimon Peres'le girdiği diyalog ve "One Minute" olarak akılda kalan olay ile sonrasında Orta Doğu halkları nezdinde Türkiye'ye yönelik sempatide gelinen nokta, son dönemde İsrail-Filistin Sorununda mihenk taşı niteliğindedir. İsrail ile Türkiye arasında kriz yaratan Davos Krizi, diğer taraftan özellikle ambargo altındaki Gazze halkı olmak üzere tüm Filistin toplumu ve soruna duyarlı Müslüman dünyasında geniş yankı uyandırmıştır.
Bu olayın üzerinden bir yıl geçmeden, İsrail, 31 Mayıs 2010 tarihinde 'Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım' kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoya 72 mil açıkta müdahale etmiştir. Mavi Marmara gemisine müdahalede 9 Türk öldürülürken 30'dan fazla yaralının olması ve İsrail'in gemidekileri tutuklaması, tüm dünyada büyük tepki çekerek İsrail aleyhinde çeşitli gösteriler düzenlenmesine neden olmuştur. Türkiye'nin yoğun baskısı sonucu gemideki tüm mürettebatı Türkiye'ye gönderen İsrail hükûmeti, iç siyasetinde de çok ciddî eleştirilere, önde gelen gazetelerde yazılara ve protesto yürüyüşlerine maruz kalmıştır.