Çok yabancı kişi ve kurumun olduğu gibi, UEFA’nın da Türkiye üzerinde önyargıları var.
Beşiktaş’a verilen ceza bir önyargı ürünüdür. Şike yapıldığını iddia ettikleri maça bakın, böyle bir şey bulamazsınız...
O maçtan önce yapılan konuşmalara bakın, her oyuncu ile her yöneticinin konuşabileceği şeyler. Amacında şike olsaydı, maçta da bir izi olurdu bunların...
Nitekim, TFF böyle bir ize rastlamadığını açıkladı, ceza vermedi.
Ama UEFA Disiplin Kurulu aynı verilere dayanarak suç buldu, çaktı cezayı. Onca açıklamaya karşın Tahkim kaldırmadı!
Bu konu çok didik didik edildi, ne neydi, oraya dönmeyelim.
UEFA’da bir çok uluslararası kurumda olduğu gibi Türkiye’ye, Türklere karşı bir önyargı var. Bunu ele almak istiyorum.
Konumuz üzerinden gidelim ve bizim UEFA’da oluşturduğumuz önyargıyı irdeleyelim.
‘Oluşturduğumuz’ sözcüğünü özenle seçtim. Çünkü bu önyargıyı yeşerten temelde bizim hatalarımız yatıyor.
Canavarı biz yarattık.
Yalnızca adamların bizi sevimsiz bulmaları, tarihten gelen kinlerin yansıması değil asıl neden.
Bizim yanlışlarımız.
Bu yanlışlar, “Türkler yapmıştır, onlar yapar” önyargısını oluşturdu. Belki onların hataları da, -kimimize göre domuzlukları da- var işin içinde ama biz çuvaldızı kendimize batırarak, onlardaki önyargıları yıkmanın çabasını harcamalıyız.
Öyle hatalar yapmışız ki geçmişte... Öylesine sürdürmüşüz ki bunları... Adamlarda oluşan “bunlar yapar” önyargısı, yapmadığımız zaman bile başımıza dert olmakta.
Bunu silmenin yolunda yürümeliyiz.
TFF Başkanımız daha yeni açıkladı. Adamların ellerindeki en çok ‘sorun dosyası’ bize ait!
UEFA’lı olmak istiyoruz, UEFA’nın en eski üyelerinden biriyiz, ama olaylara, olgulara onların bakış açısı ile yaklaşamıyoruz çoğu kez!
Söz gelimi ne yapıyoruz?
Bir yıl önceden alınmış bir kararı, uygulamaya girdikten sonra değiştirmeye kalkıyoruz!
Önyargı, herhangi bir kişi ya da konu üzerinde, ayrıntılı bilgi edinmeksizin ve yalnızca belirli olaylara, başkalarının anlattıklarına ve görüntülere dayanarak varılmış ‘kanı’dır... Yeri gelir belge bile aramaz!
Einstein ne diyor?: “önyargıları yıkmak, atomu parçalamaktan zordur!”
O zaman akılla, bilgi ile, bilimle, sağduyu ile konunun üzerine gitmeli, öncelikle kendimizi, sonra bizim için oluşmuş yanlış düşünceleri yenmeliyiz.
Hep birlikte, azimle...