Kalbi atmayıp havlayanlar için merhamet ısırılacak kemiktir demiştim. Salyalarını telefonlarının ekranlarına akıta akıta yazıyorlar. Boğazlanmış bir it gibi parmaklarını klavyeye sürüye sürüye yazıyorlar. Şimdiye kadar körü oldukları bir zulmün şimdi gevezeliğini yapıyorlar. Neden bahsettiğimi hepiniz anladınız.
Kitabın başı sessiz ortası kanlı sonu vahşet ortasından dalmak sarsmak silkelemek ne varsa o kaba ete aşina beyinlerine kokmuş çoraplarını tıkar gibi hızlıca anlatmak lazım... Bugün içimizden bildiğimiz aynı safta durmaktan ar ettiğim adını kağıdın şerefi için kaleme almayacağım siyasetin konuşan hurdası şöyle diyor " Neyine güveniyorsun" susuz, aşsız, ışıksız gökyüzünü görüyorlar diye yaşadığını zannettiğimiz Filistinli kardeşlerimizin mücadelesini " Neyine güveniyorsun" sorusuyla mundar etmeye çalışan organizmaya cevap vereyim.
15 Temmuz'da 251 şehit işgale karşı neyine güvenerek direndiyse Filistinli kardeşlerimiz de ona güvenerek bu direnişi başlattılar. Size kalsa "otoriteden izin alınmalıydı" hatırlarsın. Karakteri kaldırıma oturmamış kibri Kaf Dağı'nda defçi bu muhterisin ağzından çıkan "militan" tabirini de kötü kalbinin mayın tarlasına iade ediyoruz.
Mazlumun ahını ağız gargarası yapmış bu modifiye siyasetçinin aklına ihtiyaç duymamanın şerefi bize yeter.
Şimdi başlığa dönelim, 70 yıldır önce hep İsrail vurdu. Kimse çıkıp da İsrail teröristtir demedi. Çünkü dememenin konforunda Avrupa'ya kırılacak gerdanın mükafatı daha büyüktü.
2000 yılında Filistin'de babasıyla yürürken İsrailli köpeklerin kurşun yağdırdığı Muhammet Durre babasına soruyor, "Baba bizi neden öldürmek istiyorlar". O babanın muhakkak bir cevabı olacaktı, bugün cevap veriyor. Peki Muhammet Durre'nin sırtı delik deşik edildiğinde o deliklerin körü olanlara soruyoruz önce kim vurdu?
Fevzi El Cüneydi henüz 17 yaşındaydı, 50 İsrail askerinin arasında gözleri bağlanarak hiçbir suçu yokken sürüye sürüye götürüldüğünde o gözlerine bağladığınız paçavranın zalimliğinizin ayaklarına dolanmayacağını mı sandınız?
Sivillerin öldürülmesini asla kabul etmeyiz çünkü biz merhamet peygamberinin ümmetiyiz. Fakat aramızdaki İsrail'in alkışını alma şerefsizliğine nail olmuş öbek öbek yal çanaklarının yazdıklarını gördük soruyoruz. Hümanizm değneğiyle köpek kovalayanlara soruyoruz. Fosfor bombalarıyla yakılan çocuğun yüzüne benzeyen kalbiniz daha önce ninnisi selası olmuş bebekleri neden görmedi.
Musallası babalarının omuzları olan bebekler hep vardı hep baba diyemeden ölüyorlardı. Anneler hep aynı anda bir kucak dolusu çocuklarını kaybedip akıllarını yitirerek "Öldüler öldüler bir şey yiyemeden öldüler" diye feryat ediyorlardı.
Kısacası bu bir terör saldırısıdır diyerek şimdiye kadar yaptığınız kanlı galeriyi unutturamazsınız. Biz buradayız...
Hayvanlarla savaşıyoruz diyen İngiltere'nin bağırsaklarına kafalarını yapıştırmış hayvan gübresi İsrail bomba savurma bakanına hayvanın ta kendisi olduğunu hatırlatmaya hazırız.
Yıktığınız evlerdeki, perdeleri çekilmemiş kanlı çocuk odalarındaki kırık aynalara bakın hayvan orada...