Gruplardaki ikinci maçlarda, sıralamada iyi yer kapma savaşımının etkisi gördük. Polonya-Rusya arasındaki maç, şampiyonaya hava kazandıran nitelikte bir kapışmaydı. İkisi de müthiş bir özgüvenle çalıştı. Önce Ruslar baskın gibiydi. İkinci yarıda Polonya karşılık verdi. Uyum, alan daraltma, yardımlaşma, dayanıklılık, çabukluk, tek pas, hız, beceri, savunma ve hücuma başlama çabukluğu... Maçta çoğu futbol değerinden güzel örnekler vardı. Polonya’nın galibiyeti ararken oyunun iki yanının da hakkını verişi bir başka güzel örnekti.
A grubundaki ilk maçlarda Yunanistan, savunmasını sağlam tutmayı, rakibin hatalarını kollamayı ilke edinen ve bundan hiç ödün vermeyen bir takımdı. Verdiği zaman başvuracağı bir başka planı belli ki yoktu!
İlk maçta Çekler de ilkeli ve disiplinliydi. Tempolu oynamakta ve gözü kara gol aramakta dayattılar. Ancak saptanan plan Rusya’ya yetecek değerde değildi. İyi savunma yapan Ruslar, baskıya pabuç bırakmadığı gibi, çok kaçırsa da sonunda dörtledi gözü kara saldıran Çekleri!
İki takım da ilk maçlarındaki gibi başladılar dünkü maça ve bu kez Çeklerin planı baskın çıktı. Yunanistan’ın oyunu uyutma amacıyla yavaştan alması, Çeklerin temposu altında ezildi ve tempo, yavaşlığa üstün geldi. Çekler altıncı dakikada 2-0 öne geçiverdiler!
Yunanistan iki golü yedikten sonra alan daraltmaya, rakibinin hücuma patlamalarını denetlemeye, geri dönüşleri iyi yapmaya ve dönerken rakibi kontrol etmeye başladı. Grupta avantaj sağlayacağı bir skoru ele geçiren Çekler de daha kontrollü oyuna döndü. Yunanistan toparlandı ama uyandırılmanın bedeli iki gol yemek oldu. Önde olan Çekler, savunmada kalabalık beklemeye giriştiler. Duruma göre davranmak futbolda yararlı bir yol. Ancak bunu da bir plan içinde başarabilmek gerek. Çekler oyun ağırlığını savunmaya verince oyunun akış yönetimini de Yunanistan’a bıraktı. Ve uzun süre hızlı çıkışları yapamadılar. Bu arada dünyanın ünlü kalecilerinden biri olan Cech, 2008’de bizim maçta olduğu gibi topu elinden kaçırınca fark bire indi ve işleri iyice zora girdi. Ancak bundan sonra durumu korumanın yalnızca geride yığılmak olmadığını, topu ikinci, üçüncü bölgeye taşımanın ve orada tutmanın, yeni gol aramanın gereğini anımsadılar.