Belki de şu an birbirimizi tanıyoruz, belki de hiç görüşmedik. Normalde erkeklerden nefret ederim ama seni seviyorum. Çünkü sen o güzel kızın ağabeyisin. Lütfen hareketlerine dikkat et, kız kardeşinle karşılaşana kadar ona çok iyi bak. Delikanlı ol!
Merhaba Hasan,
Ya da Osman,
Ya da adın her neyse.
Sen benim ilerideki kayınbiraderimsin. Sevdiğim kızın ağabeyisin. Yoksa sana elti mi deniyordu? Bacanak? Görümce? Bunları hep karıştırıyorum ama kayınbirader sanki daha yakın geliyor.
Sevgili gelecekteki kayınbiraderim,
Belki bir yerlerde karşılaştık, belki de şu an birbirimizi tanıyoruz, belki de hiç görüşmedik bilemiyorum.
Ama hissediyorum bir yerlerdesin, her gün nefes alıp veriyorsun, sabahları yatağından zorla kalkıp işe güce koşturuyorsun.
“Akşam eve erken gel, geç saate kalma!” diyorsun bir dünya güzeline. Sana umursamaz gözlerle bakıyor. Ama bir yandan da korku içinde.
O güzel elleriyle bir kahve yapıyor sana, sen yüzüne bile bakmıyorsun onun. “Eline sağlık” demekle yetiniyorsun. Bir de yarın giyeceğin gömleği ütülemesini istiyorsun. Bunu annenden de isteyebilirsin, kızı niye yoruyorsun lan!
Kabalaştığım için özür diliyorum fakat onun yorulmasını istemiyorum, anlıyor musun?
Sevgili Hasan,
Ya da Osman,
Ya da adın her neyse.
Seni seviyorum birader. Normalde erkeklerden nefret ederim ama seni seviyorum. Çünkü sen o güzel kızın ağabeyisin. O gözler o kadar baktı ki sana, senin gibi bir odunu bile güzelleştirmiştir.
Tekrardan özür.
Açıkçası kıskanıyorum seni, ondan biraz agresifim. Bir de ileride bana ne gözle bakacağını bildiğim için saldırganlığım. Onu koruma içgüdüsüyle bana yaşatacağın stresi biliyorum. Sanki sen de birilerinin kız kardeşini sevmemişsin gibi. Sanki benim onu sevmem senin onuruna indirilmiş ağır bir darbeymiş gibi. Ama seviyorum seni, dedim ya. Bir tanrıçanın doğuşuna, büyümesine şahit oldun, hep yanındaydın. Uyuz herif.
Sen şimdi belki de ona bağırıp çağırıyorsun saçma bir sebepten. Kız arkadaşınla mesajlaşmanı mı görmüş, yoksa seni babana mı ispiyonlamış ne. Şimdi normalde gücüm yeterse tek başıma, gücümün yetmeyeceğini anlarsam mahallenin en serseri adamlarını yanıma katıp basardım evini, evinden aldırırdım seni, anlıyor musun? Tersim pistir. Çirkinleşebilirim her türlü. Ama kıyamıyorum sevdiğim insanın ağabeyine. Dahası adresini de bilmiyorum. Ve kim olduğunu da.
Yapma böyle şeyler. O her şeyin en iyisine layık. Kırma o güzel kızın kalbini. Odunluk yapma, iki dakika efendi ol. Bir süre sonra ben onu alacağım zaten sizden. N’oldu zoruna gitti galiba? Hayat böyle koçum. Kıymetini bilseydin kardeşinin.
Üzüleceksin arkasından. “Şimdi bana kim kahve yapacak, gömleklerimi kim ütüleyecek?” diye dizlerini döveceksin. Hala maddi çıkar peşindesin öküz herif! Gömleğini annen ütüler, kahveni de bir zahmet bir yerlerini kaldırıp sen yaparsın. Peki evinizden uçup giden o meleğin yerini ne dolduracak? Bana bunun cevabını ver!
Ama bütün yavşaklığına rağmen seviyorum seni be. Çünkü benim sevdiğim seni seviyor. Almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık gibi. O sevince ben de sevmiş sayıldım. Çünkü onun sevdiği her şeyi seviyorum ben. Tıpkı babanı sevdiğim gibi.
Eğri oturup doğru konuşalım, babanın sevilecek biri olmadığında hemfikirizdir herhalde. “Efendim bu evlilik işi aceleye gelmez, biz bir süre düşünelim” ne demek? Ben kızı seviyorum, o da beni seviyor, sen neyi düşüneceksin? Biz çok düşündük zamanında ve karar verdik. Düşünecekmiş! Düşünmek senin neyine Vesayet?
Sevgili Osman,
Ya da Hasan,
Ya da adın her neyse.
Mektubuma son verirken bir kardeş gibi sarılıyorum sana gıyabında. Çünkü sen benim de ağabeyimsin. Sevdiğimin toz konduramadığısın. Ama lütfen hareketlerine dikkat et olur mu, biz onunla karşılaşana kadar ona çok iyi bak. Delikanlı ol, sığırlık yapma. Üzme onu. Hıyar herif.
https://twitter.com/beyinsiz_adam