Kaygı seviyesinin hiç olmadığı kadar yüksek olması insana bu cümleyi kurdurtuyor: Olmak ya da olmamak; işte bütün mesele bu.
Varoluşsal kaygıların tavan yaptığı günümüz dünyasında giderek artan oranda 'belirsizlik' belirginleşiyor.
Bir tür yap-bozun parçasıymış gibi hissettiğimiz yetmezmiş gibi bir de dergi kapaklarındaki 'yap-bozu' anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmak çıktı son yıllarda.
Derdimiz bize yeter halbuki. Şaka değil, 'yöneticilerin çılgınlığı' kavramının hiç bu kadar yakınında olmamıştık; dileriz şahit olanlardan olmayız.
Ama işte şu 'olacakların ipuçları' denilen dergi kapağında hiç de hoş olmayan bir sembolizm kullanılmış: Göstergebilim, göster bize hünerini.
Resmin tam ortasına 47. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı seçilen Donald Trump'ın yerleştirilmesi, 2025 yılının odağının da bizzat kendisi olacağını söylemek istiyor gibi.
Onun dört bir köşesine 'serpiştirilen' diğer isimlerin resimlerinin öyle gelişigüzel koyulmadığı da aşikar. Resmin sağ ya da diğer bir deyişle 'doğu' tarafında üstte Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping, altta ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Düşündürücü.
Bu iki ülke liderinin Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden tam da 20 gün önce Pekin Olimpiyatları sonrası bir cumartesi günü tüm dünyaya ortak deklarasyon ile 'mevcut düzeni kurumları ve kurallarıyla birlikte Batılı kavramlar olan demokrasi ve kalkınma getirmek' aracılığıyla birlikte değiştireceklerini ilan ettikten sonra sırasıyla Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve BRICS+ hamleleriyle meydan okuduklarını düşününce resimde neden yer bulduklarını anlamak güç değil.
Aynı durum resmin solu yani 'batısı' için de geçerli. Üstte Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen altta ise günümüzün olmazsa olmazı, 'her masada varım' diyen Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky.
İletişim araçlarının ve yöntemlerinin bu kadar çeşitlendiği günümüz dünyasında ilk çağların iletişim dili olan sembolizme geri dönülmesi acaba olacaklarla o günlere gerçekten de mi döneceğiz diye kaygılandırmıyor değil açıkçası. Çünkü kapak resminde nükleerden tutum da füzeye, aşağı yönlü borsa grafiğinden batarya seviyesi az olan elektrikli araca ve hepimizin o korku ve kaygı dolu günlerini travmatik bir şekilde hatırlamamızın müsebbibi, bir dönem eski güzel günlere dönmek için dört elle sarıldığımız ancak son haberlerle yeni bir tür korku ve kaygı kaynağı haline gelen şırınga, ve çipler-yonga, ve her şeyi gören göz, nükleer bulutu, ve 0'lar 1'ler, ve Satürn gezegeni de en tepede.
Hiçbiri değilse bile sadece Satürn gezegeni de sembolizmin hiç de olumlu anlamda kullanılmadığını anlamaya yeterli.
'Cesur yeni dünyaya hoş geldiniz' der gibi.