İlk kez 17 yaşında bir güreşçinin şampiyon olması sebebiyle Asrın Güreşçisi unvanı ile ödüllendirilen Hamza Yerlikaya’nın hayatı beyazperdeye hala neden aktarılmıyor?
Bu ayın en önemli etkinliği Rio Olimpiyatları’ydı. 8 madalya kazandığımız bu muhteşem organizasyonda birçok kahramanlık hikayesi yazıldı. Biz de sinemada filmi çekilmiş ünlü olimpiyat şampiyonlarının hikayelerini anlatan filmlerin seçkisini yaptık.
Olimpiyat ruhu bambaşka bir şey. Hem rekabeti hem de etik değerleri yücelten bir ruh. Durum böyle olunca sinemanın da olimpiyatlara ilgisiz kalması beklenemez. Olimpiyatları konu edinen birçok film var. Olimpiyatlarda şampiyon olmuş, insan doğasının mücadeleci kimliğini etik değerlerle harmanlamış ünlü sporcuların hayatlarını anlatan filmleri konu edinelim dedik. Sizin için 10 film seçtik. Bu filmlerde Jesse Owens gibi Nazi İmparatorluğu’nun Ari ırkı kavramına cesurca karşı koymuş isimlerden, hayatlarında hiç kar görmemiş Jamaikalıların kızak takımı kurarak nasıl olimpiyatlara katıldıklarını anlatan filmlere kadar birçok farklı hikayeyi göreceksiniz. Bütün bu filmleri seyrettikten sonra bir de Türk sinemasına dönüp bakmak gerekiyor. Bizim de muhteşem hikayelerimiz var. Mesela Naim Süleymanoğlu’nun Bulgaristan’dan kaçarak dünya şampiyonluğuna ve Cep Herkülü ünvanına sahip olma hikayesi ne güzel film olurdu. Veya Hamza Yerlikaya’nın daha 17 yaşındayken büyükler kategorisinde fırtına gibi esmesi ve Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği (FILA) tarafından modern güreş tarihinde dünya minderlerinde ilk kez 17 yaşında bir güreşçinin şampiyon olması sebebiyle Asrın Güreşçisi unvanı ile ödüllendirilmesi az şey mi? İnanın eğer Hamza Yerlikaya ABD forması giyseydi biz onun hikayesini çoktan beyazperdede seyretmiştik. İşte bu dosya bana bunları düşündürdü. Bakalım sizin için seçtiğimiz 10 filmi beğenecek misiniz?
“Olimpiyatlarda şampiyon olmuş, insan doğasının mücadeleci kimliğini etik değerlerle harmanlamış ünlü sporcuların hayatları.”
CharIots of FIre Ateş Arabaları 1981
Harold Abrahams ve Eric Liddell iki atlettir. Biri Yahudi diğeri Hıristiyan’dır. Biri Tanrı’nın yaptıkları her işte bir şekilde varolduğunu düşünmektedir, diğeriyse spora olan tutkusunu kendini aşmak için bir mücadeleye dönüştürmüştür. İkisinin de amacı tektir, 1924 Olimpiyatları’na katılmak ve kazananlarla birlikte podyuma çıkabilmek. 1981 Akademi Ödülleri’nde en iyi film ödülü dahil olmak üzere dört dalda ödül kazanan ‘Ateş Arabaları’nda, İngiltere’ye en büyük spor zaferlerinden birini getiren, Harold Abraham, Eric Liddell ve takımlarının gerçek hikayesinden esinlenilmiştir.
Race Rüzgarın Oğlu 2016
Stephen Hopkins’in yönetmenliğini yaptığı Joe Shrapnel ve Anna Waterhouse’un kaleme aldığı Race, 1936 yılında Berlin Olimpiyat Oyunları’nda dört adet altın madalya kazanan atlet Jesse Owens’ın hayatına odaklanıyor. Tarihin en iyi atleti olmak için çıktığı yolda efsanevi bir yıldız olan ve 1936 Olimpiyatları’nda Adolf Hitler’in Ari üstünlüğü görüşüne karşı mücadele ederek dünya sahnesine çıkan Jesse Owens’ın gerçek ve etkileyici hikayesine tanık oluyoruz.
PrefontaIne 1997
Film 1970’lerin başında 2,000-10,000 metre yarışlarında bütün Amerikan pist rekorlarını kıran Steve Prefontaine’in gerçek yaşam hikayesini anlatıyor.1972 Olimpiyatları için Münih’e gittiğinde madalya kazanamadı fakat 1974’deki trajik ölümüne kadar atlet hakları için mücadele etmeye devam etti. Filmin başrolünde ünlü oyuncu Jared Leto yer alırken yönetmenliği ise Steve James üstleniyor.
WIthout LImIts Limit Yok 1998
‘Limit Yok’ filmi Olimpiyat koşucusu Steve Prefontaine’in hayatını anlatıyor. Ünlü sporcu Prefontaine’in çocukluğundan başlayan filmde Oregon’da geçen çocukluğu, Oregon Üniversitesi’nde geçirdiği zamanlar ve orada tanıştığı efsanevi koç Bill Bowerman’la çalışmaları işleniyor. Ünlü sporcunun Olimpiyat kariyerini de işleyen film Prefontaine’in 24 yaşında bir araba kazasında ölene kadar hayatını adım adım gözler önüne seriyor.
MIracle Mucize 2004
1980 Kış Olimpiyatları’nda gerçekleşen bir mucizenin etkileyici öyküsü. Amerikan Buz Hokeyi takımının Sovyetler’in dişli takımını yenip altın madalyaya uzanmasını anlatıyor. Bu inanılmaz başarının altında ise oyunculuktan gelen Takım Koçu Herb Brooks’un sıradan oyunculardan oluşan takımına duyduğu güven yatıyor.
Unbroken Boyun Eğmez 2014
Louis Zamperini Amerikalı bir uzun mesafe koşucusudur. ABD Olimpiyat Takımı’nda ülkesini 1936’da Berlin’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nda temsil eder. Dereceye girip madalya kazanamaz ama müthiş bir final performansı ortaya koyar. Öyle ki Adolf Hitler kendisiyle tanışmak ister. Dört yıl sonra Zamperini Tokyo’daki Olimpiyat Oyunları’nda da favori isimlerden biridir. Fakat o seneki olimpiyatlar, II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle iptal edilir ve Zamperini savaşta gönüllü olarak görev alır. Pasifik’te geçirilen bir kaza sonrası iki silah arkadaşıyla hayatta kalmayı başarır ve 47 gün sürecek bir yaşam mücadelesi verirler. Ne var ki kendilerini kurtaranlar düşman taraf olan Japon Deniz Kuvvetleri’dir ve kurtardıkları savaş esirlerine işkence yapmaktan da geri kalmazlar... Louis Zamperini’nin gerçek yaşam öyküsü anlatılıyor.
Cool RunnIngs 1993
Jamaica’nın ilk olimpiyat kızak takımının gerçek hikayesinden esinlenen komedi filmi Cool Runnings, ‘Sen Uyurken’, ‘Sihirbazın Çırağı’ gibi filmleri ile bilinen Jon Turteltaub tarafından çekilmiştir. Başrollerinde Leon, Doug E. Doug, Rawle D. Lewis, Malik Yoba, John Candy gibi isimler yer almaktadır. Filmin müzikleri ise usta besteci Hans Zimmer’e ait.
EddIe The Eagle Kartal Eddie 2016
Film, İngiltere tarihindeki en ünlü kayakçı Michael Edwards, nam-ı diğer Eddie the Eagle’ın ilham verici üstün başarısını konu ediniyor. Eddie kayakla atlamaya başlamadan önce bir çok spor dalında şansını dener. 1984 Kış Olimpiyatları’nda İngiliz takımına giremez ve dalını kayakla atlama olarak değiştirir. Film aynı zamanda Edwards’ın sıra dışı ihtimaller ve mücadeleler karşısındaki insani ruhunu ve direncini yansıtıyor.
BerlIn ‘36 2009
Film, İkinci Dünya Savaşı’nın adım adım yaklaştığı bir zamanda geçen gerçek bir yaşam öyküsünü ele alıyor. Yahudi asıllı Alman sporcu Gretel Bergmann’ın en büyük hayellerinden biri yüksek atlama şampiyonu olmaktır, azimli bir çalışma sürecinin ardından İngiltere’de düzenlenen yarışmada, yüksek atlamada şampiyon olur. 1936’da Almanya’da düzenlenecek olan olimpiyatlara hazırlanır fakat 1936 Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Nazi Almanyası, Yahudi asıllı Alman sporcu olan Gretel Bergmann’ın önüne ne çok fazla engel çıkarır.
Foxcatcher Foxcatcher Takımı 2014
Gerçek olaylardan yola çıkılarak beyazperdeye aktarılan ‘Foxcatcher Takımı’, eksantrik bir milyoner olan John du Pant ve iki şampiyon güreşçi olarak nam salan Mark ve Dave Schultz kardeşler arasındaki trajik ilişkinin karanlık ve büyüleyici hikayesini anlatıyor. Altın madalya sahibi genç güreşçi Mark Schultz, 1988 Seul Olimpiyatlar’ında bir ekip oluşturmak için zengin varis olan John du Pont tarafından son derece ihtişamlı olan du Pont mülküne davet edilir. Shultz nihayet saygın kardeşi, Dave’in kanatlarının altından sıyrılarak dışarı adım atabilmek umuduyla, bu eşi bulunmaz fırsata gözü kapalı “Evet” der. Gizli ihtiyaçları doğrultusunda aradığı motivasyonu elde eden du Pont, dünya standardında bir güreş takımını oluşturarak hem annesinin hem de etrafındaki diğer insanlara kendisini kanıtlamayı hedefler.