Biliç; Tolga, Sivok, Uğur (sakat), İsmail, Franco’un (cezalı) yokluğunda savunma kurgusunda sıkıntı yaşamıştı. Geri kalanı için durum tersineydi. Kerim, son milli maçta oynayan Olcay’ı kesecek güveni vermişti Biliç’e. Sosa zaten Oğuzhan’dan rahatlıkla aldı formayı. Gençler Emre, Atınç ve Ümit endişe duyursa da, Oğuzhan, Olcay, Mustafa, Cenk Tosun kulübeden güven yayan adamlardı. İki takımın da savunmasında iştah kabartan eksiklerin olması, ikisinin de bunu nasıl bir değerlendirmeye sokacağı merak ettirdi. İlk beş dakikada iki takım da birer net gol kaçırdılar! Ve bunlar endişe veren savunmaların daha özenli olmasını sağladı. Söz gelimi Necip dün hiç sorun yaşatmadı. Başarılıydı. Ancak Kasımpaşa’da genç Mert, Ersan’ı yüzünü tokatlayarak net bir penaltı yaptı, bir de sarı gördü. Benzeri pozisyona doğrudan kırmızı gösteren hakem de olmuştu. Karara itiraz eden İlhan da sarıyı kendi davet edince yaptıkları hırçın savunmada tedirginliğe düştüler. Kasımpaşa Kerim ve Gökhan’ı özellikle kontrol etmek istedi. Ama kontrole alınacak daha Ba vardı, Sosa vardı... Sosa zaman zaman kendini sakladığı için çok fazla sorun çıkarmadı rakibine. Devre biterken gelen ikinci Ba golünde ofsayt akla getiren bir incelik vardı. Ama birkaç santimle yoktu ofsayt.
Maç çok daha gollü bitebilir, Kasımpaşa da Beşiktaş da birkaç gol atabilirdi. Ancak ikisi de beklenen hücum kalitesini gösteremediler. Maçın sonucunu hücumcular belirleyecekti, diye düşünüyorduk. Evet, öyle oldu. Yalnız burada, beceriden daha çok yetersiz kalışlar etkili oldu.
Beşiktaş’ın, rakibinin durumu kurtarma baskısı kurmak istediği ikinci yarıda, kontrollü oyunu tercih etmesi, eline geçen hücum olanaklarını uzun süre kullanmadığı dönemde gösterdiği disiplin yerindeydi. Olcay ve Oğuzhan’ın girmesi sonrası öne çıkmaları arttı, ancak çok paslı çıktıklarından hücum becerileri çoğalmadı.