İşin içine ideoloji girdi mi kimileri için hem mesleki hem de insani değerlerin hiç önemi kalmıyormuş. Çarşamba günü Yalçın Bayer’inHürriyet’teki köşesinde Mısır’da gözaltında tutulan TRT’nin zorunlu muhabiri Metin Turan’ın durumuna dair yazılanlardan söz ediyorum.
***
Yeniçağ Gazetesi’nde yayınlanan bir yazıda, muhabir Metin Turan’ın kendisine seçtiği mezar yerinin bir cumhuriyet düşmanına ait olduğunu yazılmış, oradan da TRT’nin nasıl bir zihniyetle yönetildiğine geçilmiş.
Yalçın Bayer de bu yazıyı köşesine alıp hem geniş kitlelere ulaştırmış hem de “Doğru değil mi?” sorusuyla bu yazılanlara katıldığını göstermiş.
Kurumlarda çalışanların ideolojileri ya da yaptıkları ne zamandan beri o kurumun kimliği oldu? Birkaç sene önce Bayer’in çalıştığı gruptan birisi pedofili suçlamasıyla tutuklanmıştı. Bayer’in köşesine aldığı ve katıldığı mantık geçerli olsa bu işten en büyük zararı Doğan Medya Grubu görürdü.
***
Gelelim gerçeklere. Metin Turan’a TRT’nin zorunlu muhabiri dememin sebebi mevcut TRT Yönetimi tarafından işten çıkarılmış ve sonra mahkeme kararıyla geri dönmüş olması.
Peki Metin Turan o arada ne yapmış,Yalçın Bayer’in de mensubu olduğu gruba ait Doğan Haber Ajansı’nda çalışmış, çalışma izinleri de hala DHA adına.
TRT’ye saldırmak isterken fayda sağladılar aslında.
Kurumun insanların ideolojilerine değil yaptıkları işe ve şekil şartlarına baktığı, yanlış gördüğü yerde işten çıkardığı ama yargı kararlarına da uyduğu bu sayede ortaya çıktı.
***
Metin Turan’ın durumunu ve işten çıkarılma gerekçesini Pazar günü öğrenmiştim.
Öğrendiklerimi yazmadım zira başka bir ülkede gözaltında tutulan bir muhabire, o şartlar altında haksızlık yapmış olurdum.
Doğru olan muhabirin önce özgürlüğüne kavuşmasının sağlanmasıdır.
Bu meslekte benden çok daha tecrübeli olan Yalçın Bayer’in bunları gayet iyi bilmesi gördük ki yeterli değil. Ayrıca ideoloji gözlüğünü de çıkarmak gerekiyormuş.