Bakmayın siz bağırıp çağırmalarına, Suriye’ye karşı askeri operasyona hazırlandıklarını duyuran ülkeler o kadar da istekli değiller... Ağzından ‘kırmızı çizgi’ tehdidi çıktığı için Barack Obama bir şeyler yapma arzusu duyuyor; ancak ‘Nobel barış ödülü’ sahibi Obama’nın hevesini ülkesindeki herkes paylaşmıyor...
İngiltere’de Başbakan David Cameron Amerika kendilerinden yardım istedi diye sevindirik oldu olmasına, ama anamuhalefet İşçi Partisi’nin lideri Ed Miliband eteğinden çekti onun: Önce BM denetçilerinin raporu çıkacak, sonra Parlamento görüşüp oylayacak...
Fransa’da Cumhurbaşkanı François Hollande öncelikle ‘politik çözüm” aranmasından yana olduğunu açıkladı.
Hepsini duraklatan, ellerine yüzlerine bulaştırdıkları Irak macerası... Yeni bir maceranın faturasından çekiniyorlar...
Suriye’yi vurmalarının politik bir maliyeti var muhakkak; ancak vurmamalarının daha büyük bir maliyet dayatabileceği endişeleri olduğu da açık... Kimyasal silâh da kullanarak ‘kırmızı çizgi’ ihlâli yaptığı halde cezalandırılmadığını gören Beşşar Esad’ı daha çılgın davranışlara başvurmaktan kim veya ne geri durdurabilir?
Değneğin her iki ucu da pis sizin anlayacağınız...
Olayın bu noktaya gelmesinin sebebi de kendileri; özellikle de ‘Arap Baharı’ sırasında Libya’da sergiledikleri ve Mısır’da sergilenmesine izin verdikleri görüntüler sebebiyle...
Kaddafi’nin başına geleni hatırlayın: Günlerce saklandığı yerden çıktığı fark edilince arkasına düşenler tarafından linç edilmişti... ABD’nin Nevada eyaletindeki gözlem merkezi uyarmıştı Kaddafi’nin peşine düşenleri; linç olayı da aynı merkezin gözetimi altında gerçekleşti.
Tabii Irak’ta Saddam ve kadrosunun ABD işgali sonrasında başına gelenleri de unutmayalım: Rezillendirilerek idam edildiler...
Esad ve Baas Partisi ileri gelenleri bu denli vahşi davranıyor ve ölümüne bir direniş sergiliyorlarsa bunun sebebini başka yerde değil, onlardan önce Kaddafi ile Saddam’a reva görülen muamelelerde aramak lâzım. ABD ve müttefiklerinin teşvik edip göz yumduğu muamelelerde... Aynı âkıbet kendi başlarına gelmesin diye bütün ülkenin tahrip olmasını, yüzbinlerce insanın ölümünü göze alabiliyor Baasçılar...
Ülkelerinde karşılaştıkları muhalefeti aştıkları ve ilân ettikleri gibi Körfez’deki gemilerden Suriye’de belirledikleri hedeflere füze saldırısına başladıkları taktirde Batılılar, sanki farklı mı olacak? O füzeler de yine Suriye halkının başına ölüm yağdıracak...
Rusya da kendi gemilerini harekete geçirmiş öyle mi? Ne yapmak üzere? Suriye yüzünden bir savaşa girişmeyeceklerini daha ilk günden açıkladı Moskova; bu durumda gemilerini göndermesi ne anlama geliyor?
Cevap vereyim: “Diren Beşşar, diren Baas” anlamına geliyor...
Ne güzel bir düzen kurmuşlar, değil mi? Birileri füze göndermekle tehdit ediyor, birileri de yanlarında yer aldıklarını göstermek için devreye giriyor... Bu ülkelerin yöneticileri, Obama ve Putin dahil, gelecek hafta St Petersburg’da yapılacak G-20 toplantısında buluşacaklar...
Suriye’de şimdiden 100 binden fazla insan hayatını kaybetmiş, umurlarında mı?
Müdahale edeceklerse bile, can kayıplarına tahammül edemedikleri için değil, ‘kırmızı çizgi’ ilân ettikleri için bunu yapacaklar...
Bizler daha çok hayal kırıklığına uğrarız...