Bizim Babıâli allamelerinden sıkça duyarsınız;
'Satır aralarını okumak gerekirse..'
Bu, şu demek; 'Bak, ortalama Türk insanı, sen onun ne dediğini anlamamışsındır, ben sana anlatayım!..'
Bende malesef 'satır arası okuma' denen bir beceri yok... Gizli mesajı algılama, fikir süzme gibi meziyetlere de sahip değilim...
Hele konu Kılıçdaroğlu ise bu becerilerin zaten bir kıymeti harbiyesi yok.. Bırakın 'satır arası okumayı', adamın 'satır'ından kimse bir şey anlamıyor ki!.. (Belki halk, anlamadığı için ikna olmuyordur.. Kim bilir!..)
Herneyse, biz burada Kılıçdaroğlu'nun Kurultay konuşmasını değerlendireceğiz...
***
Kılıçdaroğlu; 'Hafta sonu kurultay mı olur?' diyenler, CHP'yi tanımıyorlar... CHP her zaman, her ortamda Kurultay yapabilir!...'
Valla CHP'nin her zaman ve her ortamda kurultay yapabildiğini biliyoruz!.. Zira yılda ortalama 3 kurultay yapabilen yegâne parti CHP... Lakin 'Salı' gününün hafta sonu olduğunu bilmiyorduk!..
Netice 1-
Daha önce Mersin'i Güneydoğu'nun, İzmir'i Akdeniz'in incisi ilan Kılıçdaroğlu coğrafyadan çakmıştı... Ama anlaşılan o ki, 'Hayat Bilgisi' de oldukça zayıf !..
***
Kılıçdaroğlu; 'Arkadaşlar, müsadenizle ceketimi çıkaracağım..'
Ve Kılıçdaroğlu ceketini çıkartır... Mavi gömleği terden sırılsıklam... Yahu madem CHP her zaman, her ortamda kurultay yapıyor... Onca kurultay tecrübesi var... Kürsünün yanına bir vantilatör ya da mobil bir klima koysaydınız ya!..
Netice 2-
Ceket çıkartarak Erdoğan'ı taklit etme pozisyonuna düştü... Bizim yandaşlar kafa buldular.. Halbuki bir farklılık ortaya koyabilirdi. Örneğin önce ceketi çıkartabilir, bir müddet sonra müsaade isteyip gömleğini çıkartabilirdi!... Atletle kalarak daha bir 'memur Kemal, vatandaş Kemal' imajı ortaya koyabilirdi!...
***
Kılıçdaroğlu; '
Sonra bavul dolusu çantayla, dolarlarla oraya gidersin...'
'B
avul dolusu çanta' mı?.. 'Cüzdan dolusu valiz' mi?!...
Netice 3-
Daha önce 'ecelin ölüme faydası yoktur!..', 'anasının sütünden emdiği analarının memelerinden burnuna sütünü getiren!..' diyen Kılıçdaroğlu, atasözü ve deyimler üzerinde biraz çalışması gerekiyor...
***
Kılıçdaroğlu; 'Laiklik kazanılarak elde edilmiştir!...'
(???)
Netice 4-
'Laikliği kazanılarak elde etmek' ifadesinden bir netice çıkaramadık.. Bunu 'satır arası' okuyabilen arkadaşlara havale ediyorum!...
***
Kılıçdaroğlu; 'Eğer Danıştay'a, Yargıtay'a militan yargıç seçerseniz Türkiye'de tuz kokar. Zaten tuzun kokusu da her insanın burnunda..'
Komutanların verdiği brifinglere koşup coşkuyla alkışlayan, iktidar partisine kapatma davası açan, 'başörtülüysen okuyamazsın' diyen yargıçlar varken tuz kokmuyordu değil mi?!..
Netice 5-
' Tuzun kokusu her insanın burnunda' (ne demekse!)... Böyle bir genelleme yapmamak lazım... En azından halkın yarısının burnunda tuz kokusu yok!!...
***
Kılıçdaroğlu; 'Bu Anayasaya karşıyız, karşıyız, karşıyız!..Bize 'neden AKP ile masaya oturdunuz?' diyorlar... Masaya oturarak AKP'nin maskesini düşürdük!...'
Hani 'biz her zaman uzlaşmacıyız, Anayasa konusunda her zaman ve herşeyi müzakere edebiliriz, her türlü fikre açığız' diyordunuz.. Hani 'iyi niyetle elimizi uzatırız' diyordunuz?!...
Netice 6-
'Karşıyız, karşıyız, karşıyız!..' dediğin anayasa için masaya oturacaksın... Ne için?.. AK Parti'nin maskesini düşürebilmek için!.. Niyet çok belli oluyor!...
***
Velhasıl Şamil Tayyar'ın dünkü yazısını hatırladım... Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için şöyle demiş;
'Herhalde onu (Davutoğlu'nu) dinleyen pek çok ülke afedersiniz kıçıyla gülmüştür..'
Hangi ülke, kime, neresiyle güler bilmem...
Lakin hala, 'Kılıçdaroğlu liderliğinde bu CHP iktidara yürür' diyene millet kıçıyla güler!...
Netice 7- Bu Kurultay'dan çıkan en önemli netice şudur;
Kılıçdaroğlu n'apar eder güldürür.. Nerenden güleceğin ise, sana kalmış!...