Youtube devreye girdikten hemen sonra videolar altındaki yorumlar dikkatimi çekmişti. Karşıt fikirlerin, örgütlerin, propaganda videoları altına yazdıkları yorumlar zaman içerisinde düello davetlerine kadar ulaşmıştı.
Şimdi benzer bir durum Türk medyasının internet sayfalarında dikkatimi çekmeye başladı.
Haberlerin altında açılan yorum sayfalarında yazılanlara bakıp da dehşete düşmemek mümkün değil.
Editörler kontrol mu etmiyor yoksa zaman zaman iş kriminal boyutlara varsa bile çok yorum hoşlarına mı gidiyor o kısmını bilmiyorum.
***
Sosyal medyada özellikle de twitter’da paylaşılanlardan haber çıkarmak da başka bir nokta haline geldi.
Mesela Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan kriz anlarında twitter hesabında yazdıklarını haber yapmak normal.
Ancak uç ve nefret içeren twitter söylemleri haber yapılınca işin rengi değişiyor. Normalde 100-150 kişinin göreceği bir mesaj tüm Türkiye’ye yayılıyor, öfkeli mesajlara karşı daha öfkeli yanıtlar geliyor.
Peki alınan tık avantajından başka ne faydası oluyor ateşe benzin dökmenin?
***
Kimi televizyonlarda izleyicilerden gelen sosyal mesajlarını okumak gibi bir alışkanlık var.
Tamam günümüz yayıncılığında bunun yeri var ama nereye kadar?
Adam kendisine gelen çok sert mesajı okuyup üzerine yorum yaparak kişisel reklamını yapıyor ama bir sürü insana hadi öyle ya da böyle sert mesajlar yaz ki dikkat çekmeyi başar alt mesajını da veriyor.
Bazı zamanlar vardır ki, kişisel bilinirlik ülkenin ruh halinden daha önemli değildir.
***
Gelelim medya inandırıcılığı açısından sorunlu bir diğer meseleye.
Instangram’daki gazeteci hesaplarına bir bakan acaba ne düşünür? Tatil yerlerinden, şampanya, bol parti, bol deniz, bol kumsal fotoğrafları.
Bu ülkede olup bitene bu kadar yabancı, bu kadar bencil bir medya görüntüsü ortaya çıkan.
İnsan gerçekten üzülüyor...